Avrupa Şampiyonası'nda bizim de bulunduğumuz "Ölüm Grubu"nda maçlar artık basketbol sınavı değil, bir satranç mücadelesine döndü. Ergin Ataman'ın hesabı şu: "Biz bu grupta üçüncülüğü kazanalım. İtalya'yı yendik, Almanya ve İzlanda'yı da mağlup edelim yeterli. Şu anda İspanya ve Sırbistan'la boğuşmanın anlamı yok.". Doğru bir tespit. Dünkü maçın sonucuna bakmayın aldanırsınız. İspanya önünde ter attık, jogging yaptık. Gençlerimize Furkan Korkmaz, Göksenin ve Kartal'a şans tanıyalım, onlar da Avrupa Şampiyonası'nın havasına girsinler. Oğuz, Furkan Aldemir ve Barış Hersek'i de bir görelim. İtalya maçında yorgunluktan neredeyse ölecek Bobby Dixon, Semih, Sinan ve Ersan da devre devre dinlensinler. Bu strateji tamam da, yine de İspanya'ya bu kadar teslimiyetçi olmamalıydık. Gerçi Sırbistan önünde 35'te 7 gibi komik şut isabeti kaydeden İspanyollar dün yağmur gibi attılar. 14 üçlük ve 26'da 20 gibi ikilik bizi dağıtmalarını sağladı. 2.16'lık Pau Gasol pota altını domine etti. 21 sayı atan ve 9 ribauntla oynayan NBA'li'yi ne Semih, ne Oğuz, ne de Furkan Aldemir durdurabildi. Ona Reyes de eşlik edince ribauntlarda sindik kaldık. Dixon kötü günündeydi, sürekli boş attı. Ersan, Cedi Osman, Göksenin ve özellikle Melih yine de başarılıydı. İspanya önünde o özelliğimiz olan savunmayı yapamadık, sayı attıktan sonra çabuk geri dönemediğimiz için de Fernandez, Rodriguez ve San Emeterio'dan kolay basketler yedik. Elbette ki bizim esas final maçımız yarın Almanya ile. Yeni bir zafere ulaşmak dileğiyle.