Zaman zaman kan kardeşimin köyüne (Muğla-Bozöyük oluyor) gittiğimde....
Çarşıya çıktığımda... Yine İzmir'de, bazı müşteri ziyaretlerimde, yıllardır maçların nasıl sonuçlanacağını sorarlar, durmadan ve inatla... Sanki; müneccimim!
Dilim döndüğünce, yüzde altmışlara varan öngörülerimi iletirim hep... Şu 'korona virüs' belası sonrası bitmedi, sorular bitmek bilmiyor hala! İki haftadır kaybeden Alanyaspor'un, Başakşehir'e üç atacağını... Ankaragücü'nün, son haftalarının başarılı Takımı Malatyaspor'u geçeceğini... Daha sürprizi; önceki hafta 'altı!' yiyen Antalya'nın, Galatasaray'a direnmesini, nereden bilebilirim mesela?
Köydeyim... Fırıncı, kahveci, gazozcu, 'Kayserispor- BJK karşılaşmasının sonucunu, ısrarla soruyorlar. Verdiğim cevap; aynen şöyle 'Ne bilem?' Çünkü, son haftalarda kazandığı halde, kötü oynuyor siyah-beyazlılar... Dört eksikten bahsediliyor ama, bana göre bir buçuk eksik var, o da Vincent Aboubakar ve buçuklu Ghezzal'dı dün akşam...
IKİNCİ YARI AYNI SENARYO
İlk beş geçilirken, soldan dalış yapıp, attığı şutla takımını hareketlendiren adamdı Atiba...
Az geçtikten sonra, sol taraftan ceza alanına 'pike!' dalışı yapan N'Koudou'nun düşürülmesiyle, penaltıyı kazandı Kartallar ancak Mensah, nişanladı topu Kaleci Doğan'a! Ve o andan itibaren Mensah, buhar olup, uçtu oyun alanından(!) Beşiktaş, ilk yarı boyunca, rakibine sürekli yumruk atan ancak, rakibini bir türlü sendeletemiyen bir boksör edasındaydı adeta... Topa, çok çok daha sahip olmuşmuş(!) Ne keyf ama(!) Geriden yapılan servisler tık tık işlerken, Güven'in top kayıpları ile Larin'le bir türlü uyum sağlayamamasıydı, temel sorun bence... Aynı tiyatro sahneleniyordu, ikinci yarıda da... Farklı olan ise, sürekli alan savunması yapan Kayserispor'un, biraz daha cesaretlenerek, hücumu da düşünmesiydi, o zamanlarda... Kalın kafamın basmadığı matematik, Atiba üç kişilik oynarken, Sergen Hoca'nın ortalıklarda gözükmeyen Güven ile Mensah'a, nasıl tahammül gösterdiğiydi(!) Dün gecenin en güzel tarafı, on sekiz yaşındaki kaleci Doğan'ın penaltıyı kurtarmasıydı fakat Aydunus, verdiği ikinci penaltıyla, geceyi bıraktı çocuğun kursağında!