Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Terörsüz Türkiye' için ortaya koyduğu yüksek siyasi iradesi ve sürecin koordinatlarını devlet politikası olarak çizen kapsayıcı ve net yaklaşımı ile Sayın Devlet Bahçeli'nin tarihi çağrısı, gelişmelere dönük sağlam duruşu ve yönlendirmeleriyle emperyalist odakların zincirlerinden birisi olan terör örgütü PKK'NIN TARİHTEN SİLİNMESİ YOLUNDA EMİN ADIMLARLA YÜRÜNÜYOR. TERÖRSİZ TÜRKIYE
SÜRECİNDE bugün bir başka gün. Hayırlı olsun. Terörü, Türkiye'nin gündeminden çıkarmak, yeni nesilleri kan ve gözyaşıyla büyütmemek için Meclis'te kurulacak Milli Birlik Komisyonu, bugün çalışmaya başlıyor.
MECLİS'İN ÖNEMİ
Duvarlarında, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diye ebediyen yazacak, Aziz Türk Milletinin iradesinin tecelligahı TBMM bugün 50 yıldır ayağına vurulmuş olan prangaları kıracak son hamleleri gerçekleştirecek. Başkan Erdoğan, TBMM komisyonu hakkında Çarşamba günü yapılan AK Parti MYK toplantısında "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş," Süreci bu noktaya kadar kazasız belasız getirdik. Meclis'te komisyon da kuruluyor. Meclis ayağının da zarar görmemesi gerekiyor.
Artık tüm kurumlar olarak süreci sahiplenip sorunu hızlı bir şekilde bitirmemiz lazım" demişti. Ekim ayına kadar yoğun çalışma yapması beklenen komisyon, siyasi sürecin çok önemli bir eşiğidir.
Meclis'teki yasal düzenlemeler süreci, empertalist pranganın kırılmasında son hamleleri içeriyor.
Süreçle ilgili yasal düzenlemeler Meclis gündemine gelecek. Bu süreç aslında sadece aparat terör örgütünün silah bırakması ve tasfiyesiyle değil, Türkiye'nin geleceğe hazırlanmasıyla ilgili olacaktır. "Terörsüz Türkiye" sürecinin çok önemli aşamalarından biri Meclis'te oluşturulan komisyon Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlığında toplanarak çalışmalara başlayacak.
Sürecin arka kapı çalışmalarında önemli yeri olan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan-AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ve MIT Başkanı İbrahim Kalın'ın kişisel, takdire şayan çabaları da çok etkili oldu. Tüm siyasi partilere eşit mesafede durmaları ve müşfık- içten davranışlarını özellikle belirtmek istiyorum. Komisyonun kurulmasında, Numan Kurtulmuş'un ve siyasi parti liderlerinin katkısı büyük.,
YOL HARİTASI
Ekim ayına kadar yoğun çalışma yapması beklenen komisyon ilk toplantısında, çalışma yöntemini, adını ve yol haritasını belirleyecek. Siyası kulislere göre, komisyonun çalışmaları için hazırlanacak yol haritasında ele alınacak konular şöyle: "TBMM MİLLİ BİRLİK KOMİSYONU Terörsüz Türkiye sürecinin Meclis ayağını oluşturacak.
Anayasa yapmayacak, Terör örgütü PKK'nın tasfiyesi, silahları bırakması ve militanları ile ilgili siyasi desteği sağlayacak. Yasal düzenlemeleri hazırlayacak. Yapılacak düzenlemeler PKK'nın silah bırakma ve tasfiye süreci için gerekli hukuki zemin hazırlanırken; başta FETÖ olmak üzere diğer terör örgütlerinin yararlanmamasına özellikle dikkat edilecek infaz yasasındaki değişiklikler olacak.
Cezaevlerinde 5 bini aşkın PKK'lı var. Halihazırda dağda olan örgüt üyeleri ve cezaevlerinde kalan terör suçlularıyla ilgili yeni bir infaz düzenlemesi olacak. Dağlarda silah kullanırken silahlarını bırakıp cezalarını çekecekler. Silah bırakma süreci MİT'in gözetiminde, "fesh etme, izleme ve doğrulama" yöntemi kullanılarak yürütülecek.
Bu üç kriterin sağlanmasıyla örgüt üyelerinin "etkin pişmanlığa" benzer bir sistem kurularak cezaevlerinden tahliyeleri değerlendirilecek.
Tahliye edilenler, mükerrer suç işlemeleri halinde yeniden cezaevine dönecek ve yapılan son infaz düzenlemesine göre aldıkları cezanın 4'te üçünü mutlaka cezaevinde geçirecek. Terör suçluları varsa işlemiş oldukları diğer adli suçlardan yargılanmaya ve varsa cezasını çekmeye devam edecek.
PKK'nın dağa götürdüğü 300'ü aşkın çocuk ise örgüt üyesi gibi değil "mağdur" sıfatıyla değerlendirilecek PKK'nın üst düzey yöneticileri Türkiye'ye dönüşü ilgili özel bir yasak düzenlemesi yapılmayacak. Avrupa kabul ederse gidecekler, kabul etmezse Süleymaniye bölgesinde kontrol altında bulunacaklar.
KIRILAN EMPERYALİST PRANGANIN HİKAYESİ
Türkiye, 50 yıldan bu yana küresel ülkelerin-istihbarat servislerinin prangasını kırıyor. Türkiye'nin terörle mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası olan 'Terörsüz Türkiye' DEVLET PROJESİ, hazırlık aşamasından silahsızlanmaya, siyasi reformlardan toplumsal uzlaşıya kadar kapsamlı ve çok aşamalı bir dönüşüm programını içeriyor. Başarı hikayesinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü siyasi liderliği ve Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kararlı duruşu kritik öneme sahiptir. Devletin süreci başlatması ve terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını sağlayan aşamalardan geçilirken Erdoğan ve Bahçeli içeriden ve dışarıdan sürecin akamete uğramaması için çok hassas çalışmalar yaptı. Devletin terörle mücadele konusunda yeni bir anlayış geliştirmesi, terörle mücadelesini Irak ve Suriye'ye yayması, terörle mücadeleyi yalnızca devlet içinde değil, sınırlarının ötesinde de sürdürmeye karar vermesi, TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNİ TERÖRSÜZ BÖLGEYE taşıdı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın 12 Temmuz'da Kızılcahamam'da yaptığı konuşma tarihi bir manifesto oldu. Türk, Kürt ve Arap halklarının ancak dayanışma ve işbirliği içinde bölgede huzur içinde yaşayabileceğinin altını çizdi. Gelinen nokta itibariyle devletin PKK veya başka bir aktör ile pazarlığı söz konusu değildir. Devletin ihtiyaçları ve milli menfaatlerinin gereği olarak sürecin tamamlanması hedeflenmektedir.
Türkiye bu süreci tek başına yürüttü.
PKK NE OLACAK?
Suriye'de KARANLIK ADAM APARAT Şahin Abdi silah bırakma ve Suriye ordusuna entegre olma konusunda ayak diretiyor. 10 Mart'ta yaptığı 8 maddelik anlaşmanın hiçbirini yerine getirmedi. İsrail destekli Dürzilerin Süveyda'da başlattığı kalkışma girişimi nedeniyle Rakka'ya yığınak yapmışlardı. Dürziler Süveyda'da ayaklanırken SDG-PKK-YPG'de Şam'a saldırmayı planlıyordu. Netanyahu'nun kirli planına fırsat verilmedi. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, "SDG, Suriye'nin tek vatan, tek ordu ve tek Suriye halkı olduğu gerçeğini bir an önce kabul etmelidir" dedi. Ama DERİN ABD'YE DİKKAT ETMEKTE YARAR VAR.
SONUÇ
Suriye Devletinin Türkiye'den savunma ve güvenlik yardım talebinde bulunması çok önemli gelişme oldu. Başkanımız Erdoğan kararlı. Türkiye bu işi diplomatik baskıyla silahsız olarak çözme eğiliminde. Ancak tüm yollar tıkanırsa o zaman Suriye Devleti ve Türkiye'nin silahlı çözümü devreye girecek. TÜRKİYE'NİN KADİFE ELDİVEN İÇİNDEKİ DEMİR YUMRUĞUNU YİYENLER İYİ BİLİR. DERİN ABD'NİN TETİKÇİLİĞİNİ YAPAN APARATLARA BİR KEZ DAHA HATIRLATIRIZ.
