Billur Kalkavan'ın bebeklik kıyafetlerinin kanser derneğine bağışlandığı ile ilgili bir haber var bu gün gazetemizin ikinci sayfasında.
Hayat arkadaşı Buğra Bahadırlı'nın bağış yaparken söylediği sözler beni derinden etkiledi. Billur Kalkavan, bir yaşında giydiği Osmanlı hanedanından gelen annesinin nadide kumaşlarından yapılan elbiseleri çerçeveletmiş. Sonra da Bahadırlı'ya "Bunları da çerçevelettik ne işe yarayacaksa!" demiş.
Oysa ki Billur hanım belki de her zaman dile getirdiği mutlu çocukluğunu hatırlıyordu o kıyafetlere bakarak. Şimdi ise Türk Kanser Derneği'nin sergisindeki yerini alarak başka çocukların mutluluğuna sebep olacak. Eşyanın enerjisine inanırım. Onun mutlulukla giydiği bu cici elbiselerin pozitif enerjisi sergiye büyük bir anlam katacak.
SERGİLENMİYORSA PAYLAŞ
Billur Kalkavan ünlü biri ve onun güzel anısı ancak bu kadar güzel değerlendirilebilirdi. Sergilik değeri olmayan sıradan insanlar ise kıyafetlerini farklı şekillerde yararlı hale getirebilir.
Mesela Kızılay'ın kıyafet kumbaraları var.
O kumbaralara yırtık pırtık eşyalarınızı değil, gerçekten kullanılabilecek kıyafetlerinizi attığınız sürece siz de bir çocuğu sevindirebilirsiniz.
Özellikle bebek kıyafetleri çok kısa sürede küçüldüğü için doğru düzgün eskimeden kalıyor. Tüketim toplumunda bu kıyafetleri yeniden kullanıma sunmak hem çevreye hem emeğe hem de ülke hazinesine saygı açısından çok önemli.
DÖNÜŞÜM İÇİN İKİNCİ EL
Çocuklarınızın da sıfır atık bilincine sahip olmasını istiyorsanız özellikle yakınlarınızın ikinci el kıyafetlerini giymesine izin vermeli hatta onları teşvik etmelisiniz. Sadece kıyafetler değil oyuncaklar, kitaplar, artık işinize yaramayan eşyalar başka birinin işine yarayabilir. Özellikle okul kütüphaneleri kitaplarınızı bağışlamak için harika adresler. Böylece hem siz evdeki fazlalıktan kurtulmuş oluyorsunuz hem çocukların okuması için oluşturulacak kütüphaneye bir tuğla da siz koymuş oluyorsunuz hem de çocuklarınıza paylaşmanın güzelliğini tatmış oluyor.