• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Piyasalar da sonbahara giriyor mu? CAHİT SÖNMEZ

Piyasalar da sonbahara giriyor mu?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.09.2017, 00:00

Bayramla beraber sonbahara girmiş olduk. Eylül ayı bir başka güzeldir. Bunaltıcı sıcak olmadığı gibi akşamüzeri hafif bir esinti başlar, güneş bir an önce batmak istercesine yaz aylarına nazaran daha hızla kaybolur. Piyasalar da bizler gibi sonbahara girecek mi sorusunun yanıtını bayram öncesinde vermeye çalışıyorduk. Doların gerek TL gerekse diğer para birimleri karşısındaki seviyesinin pek sağlıklı ve kalıcı olmadığı sonucuna yaklaşıyorduk. Kaldığımız yerden devam edelim. Tabi altın ve borsayı da dâhil ederek...
Dolar bayram haftasının başında bir anda 3,50 sınırının altına geriledi ve 3,44'lere yaklaştı. Biz bayram tatilindeyken de ABD tarım dışı istihdam verilerinin 30 bin kişi gibi beklentilerin altında açıklanması doların biraz daha kan kaybetmesine neden oldu ve 3,41'leri bile gördü. Yazımı kaleme alırken yeniden 3,44'lere çıkmıştı dolar TL kuru...

SADECE ABD'YE GÖRE

İlginç bir bakış açısı var piyasa aktörlerinin... Sadece ABD ekonomisi verileri ile fiyatlama yapıyorlar. Şunu demek istiyorum;
ABD ekonomisinin göreceli olarak ne durumda olduğuna bakmıyorlar. Tamam, ABD'de işsizlik oranı yüzde 4,3 yerine yüzde 4,4 seviyesinde gerçekleşiyor.
Dolar değer yitiriyor, euro ve diğer para birimleri değer kazanıyor.
Peki, euro bölgesinde işsizlik hangi düzeylerde? Söyleyeyim; yüzde 9,10'da... İki katından fazla...
Enflasyona gelelim. ABD enflasyonu yüzde 1,7 iken Euro bölgesinde yüzde 1,5 seviyesinde...
Büyüme her iki coğrafyada da yüzde 2,2'lerde... Bu durumda Avrupa Merkez Bankası gevşek para politikasını sürdürmek zorunda değil mi? ABD ekonomisinin durumu gelişmekte olan ülkelerle de karşılaştırmalı değerlendirildiğinde farklı bir resim çıkmıyor karşımıza...
Gördüğünüz gibi dönüp dolaşıp aynı argümana ulaşıyoruz;
FED büyüme, istihdam ve enflasyon oranlarının mevcut seviyelerine göre kademeli faiz artırabilecek, bilanço küçültmesinde de ılımlı olacak. Sizce sağlıklı bir bakış açısı mı? Tamamen ne kadar koparırsak kardır mantığının ötesine geçmiyor.

MARJ VAR

Hisse senetlerinde çok az da olsa yukarı yönlü marj hesaplayabiliyoruz.
Fiyat kazanç oranı ve piyasa değerinin defter değerine oranı gibi iki temel çarpanı baz aldığımızda Borsa İstanbul'un diğer gelişmekte olan ülke borsalarına göre fiyat açısından cazip olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle 5 ve 10 yıllık ortalamalara göre dışarıdan kaynak girişi sürebilir Borsa İstanbul'a... Diğer bir deyişle, Borsa İstanbul gelişmekte olan ülke hisse senetlerine nazaran yaklaşık yüzde 11 ıskontolu işlem görüyor. Bu da yukarı yönlü yüzde 5'ler civarında bir marjın olduğuna işaret ediyor.
Şu gerçeği hatırlamamızda fayda var; bir finansal enstrümanın yukarı ya da aşağı doğru marjının olması hemen bu marjı dolduracağı anlamına gelmiyor.
Dolayısıyla BIST 100'ün 115 bine gelme potansiyeli var ama bu potansiyel yakın zamanda açığa çıkmayabilir. Örneğin ABD Kuzey Kore gerginliği iyice tırmanır, bırakın yükselmeyi hafifi düşüş de söz konusu olabilir.
Son olarak altına göz atalım...
Altın artan jeopolitik risklere ve piyasaların geldiği nokta itibarıyla yatırımcılar nezdinde önemli alternatif olmasına bağlı olarak yükselişini sürdürüyor. 2017'ye 1,130 seviyesinde giren altın emin adımlarla 1330 dolarlara kadar çıktı. Dünya Altın Konseyi son raporunda yılsonu tahminlerinin 1400 dolarlar seviyesinde olduğunu duyurmuştu. Hem ons fiyatının yükselmesi hem de doların yılsonuna doğru hareketlenmesiyle altının gram TL fiyatı 160 lirayı aşabilir. Şimdilik durum böyle... Yeni gelişmelere göre piyasa değerlendirmesine devam edeceğim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA