Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyetimizin 102. yılını yediden yetmişe gurur ve heyecanla kutladık. Milli duruşumuzu koruyarak, Atatürk'ün ilkeleri ve inkılaplarını yaşatmak hepimizin ortak görevi. Bu emaneti, milli değerlere sahip çıkarak ve var gücümüzle çalışarak sonsuza kadar yaşatacağız. Cumhuriyet coşkusunun tüm yurtta yaşandığı günlerde savunma sanayimizde de tarihi bir gelişme yaşandı.
ENVANTERE GİRDİ
Ankara Kahramankazan'da düzenlenen "BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi Açılışı ve İlk Yeni ALTAY Tankları Teslimat Töreni" Türkiye'nin savunma tarihinde yine bir dönüm noktası oldu. Törene yurt dışından çok sayıda savunma sanayii yetkilisi, askeri heyet ve sektör temsilcisi katıldı. 2000'li yıllardan bu yana Türk mühendislerinin azmi ve Türk liderlerinin vizyoner öncülüğüyle geliştirilen yerli ana muharebe tankımız ALTAY, envantere girdi. Bu büyük adım, Türkiye'nin teknoloji, mühendislik ve bağımsızlık yolculuğunda ulaştığı seviyeyi simgeleyen, Cumhuriyet ruhuna yakışan bir başarı hikayesidir. Ana yüklenici BMC, güç grubunun geliştiricisi BMC Power ve 200'e yakın yerli alt yüklenicinin ortak emeğiyle yüzde 80'e varan yerlilik oranına ulaşıldı. Üretimde ASELSAN'ın AKKOR Aktif Koruma Sistemi, MKE'nin 120 mm 55 kalibre ana silah sistemi, Roketsan'ın zırh teknolojileri ve HAVELSAN'ın komuta kontrol yazılımı yer aldı. 90'dan fazla yerli teknoloji firmasıyla kurulan bu ekosistem, savunma sanayimizin ulaştığı yüksek teknolojiyi gözler önüne seriyor.
MİLLİ İRADENİN ZAFERİ
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "ALTAY Tankımız, Kara Kuvvetlerimizin muharebe gücünü üst seviyelere çıkaracak; askerimizin güvenliğini, caydırıcılığını ve moralini artıracaktır" derken; Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "ALTAY ile tank teknolojisinde yeni bir dönemin kapılarını ardına kadar açtık, artık kimseye bağımlı değiliz" ifadeleriyle bu başarıyı milli iradenin zaferi olarak tanımladı. 2026 sonundan itibaren BMC Power'ın BATU güç grubunun devreye girmesiyle ALTAY tamamen yerli motor ve transmisyonla sahaya çıkacak. Bu adım, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bağımsız savunma kabiliyetini ve caydırıcılığını daha da güçlendirecek. ALTAY sadece bir tank değil; Türkiye'nin üretim gücünün, stratejik vizyonunun ve yerli mühendisliğinin vücut bulmuş halidir. Türkiye, savunma sanayisinde elde ettiği bu başarılarla hem askeri gücünü hem de ekonomik bağımsızlığını da pekiştiriyor. Kendi tankını, gemisini, İHA'sını, uydusunu üretebilen bir ülke olarak aynı vizyonu sanayi, enerji, tarım, bilişim ve eğitim gibi tüm alanlara taşımak, bizi dünyanın ilk 5 ekonomisinden biri yapabilir.
ÖZLÜK HAKKI YETERSİZ
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında Anıtkabir'de ben de bayramı kutladım. Halkımızın coşkusu kadar dikkatimi çeken bir diğer unsur ise polislerimizin özverisiydi. Kalabalığın güvenliğini sağlamak için özveri ve dikkatle görev yapan emniyet mensuplarımız, zorlu koşullar altında büyük bir fedakârlıkla çalışıyor. Ancak polislerin çalışma şartları son derece ağır. Ayrıca diğer devlet memurlarına göre maaşları düşük kalıyor, yaşam standartları ise "hayatın olağan akışıyla" örtüşmekte güçlük çekiyor. Görev riski ve sorumluluk alanlarına bakıldığında kanunlar yıllar önce hazırlandığından, günümüz şartlarının ihtiyaç ve beklentilerini karşılamakta yetersiz kalıyor. Kanunların çağın koşullarına uygun düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor. Polisler tıpkı askerlerimiz gibi çok kıymetlidir. Her biri bu ülkenin savunma gücünün ayrılmaz bir parçasıdır. Bu bakımdan Emniyet Teşkilatı'na yönelik yeni ve kapsamlı bir düzenleme büyük ihtiyaç. Polisin huzuru, halkın huzuru ve güvenliğiyle eşdeğerdir.
