Bornova Kadın Kolları Kongresi'ndeki tabloyu "içler açısı bir durum" olarak değerlendiren bazı CHP'liler organizasyonun kötülüğünden dert yandı. Mavi, Beyaz ve Pembe listelerin yarıştığı kongrede divan üyelerinin salonu terk ettiği iddia edildi. Divan üyelerinin olmamasını fırsat bilen bazı grupların, üyelere baskı yapma girişiminde bulunduğu gözlendi. Çıkan ufak çaplı olaylara ise özel güvenliğin müdahale ettiği gözlerden kaçmadı. Seçimde oy kullanan CHP'li kadınlardan bir grup, "Kim kiminle belli değil, resmen saç saça baş başa girildi. En son güvenliğin müdahale ettiği olaylar partimiz adına tam bir rezalet. Hür irademizle geldiğimiz sandıkta tehditler havada uçuşuyor" diyerek yaşananlara tepki gösterdi.
Nasıl bir il başkanı olmalı?
CHP İzmir il teşkilatı hafta sonunda yapılacak olan kongre ile başkanını seçecek. Peki, CHP İl Başkanı nasıl birisi olmalı? CHP'liler sosyal medya üzerinden nasıl bir il başkanı olması gerektiğini paylaşıp duruyor. Bunların arasından benim dikkatimi çeken bazı görüşleri sizlerle de paylaşmak istedim.
Bakın CHP İzmir eski milletvekili ve eski il başkanı Selçuk Ayhan, il başkanının nasıl birisi olması gerektiğini nasıl yazmış;
"Bazı arkadaşlarımız CHP il başkanının nasıl olması gerektiğini açıklıyorlar sosyal medyada. Düşüncelere saygılıyız tabii ki. Ben de nasıl olacağı konusundaki görüşümü söyleyeyim. Öncelikle Genel Merkez'le uyumlu olacak. Ancak bu yetmez. Aynı zamanda yerel yönetimlerde kimsenin koltuğunu rahatsız etmeyecek. Adayları il delegeleri değil onları belirleyen arkadaşlar seçecek. İki aday çıkacaksa biri Büyükşehir Belediyesi'ne diğeri de Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda gözü ve hesabı olanlara yakın olacak. Bu kehanet mi? Hayır. Hep beraber göreceğiz."
Dava reddedildi
Perşembe günkü yazımda Güzelbahçe Kent Konseyi kongresinin mahkemelik olduğunu yazmıştım. Davayı görüşen 2.Bölge İdare Mahkemesi yapılan ilk duruşmada, genel kurulun yönetmeliğe uygun yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiş. Bu bilgiyi de sizlerle paylaşmak istedim.
Adrese teslim hikaye: Kör kalpli
Amâ'nın biri kapkaranlık bir gecede elinde fener ve omzunda testi ile yürüyordu. Boşboğazın biri yanına yaklaştı ve, "Ey şaşkın adam! Senin için gece ile gündüzün farkı yoktur. Senin gözünde karanlıkla aydınlık birdir. Öyleyse fenerin sana ne faydası olacak ki?" dedi.
Bu söz üzerine anlamlı bir şekilde tebessüm eden âmâ adam şöyle dedi: "Bu feneri kendim için değil, senin gibi kör kalpli sersemler için aldım ki, bana çarpıp da testimi kırmasınlar."
CHP İzmir il teşkilatı hafta sonunda yapılacak olan kongre ile başkanını seçecek. Peki, CHP İl Başkanı nasıl birisi olmalı? CHP'liler sosyal medya üzerinden nasıl bir il başkanı olması gerektiğini paylaşıp duruyor. Bunların arasından benim dikkatimi çeken bazı görüşleri sizlerle de paylaşmak istedim.
Bakın CHP İzmir eski milletvekili ve eski il başkanı Selçuk Ayhan, il başkanının nasıl birisi olması gerektiğini nasıl yazmış;
"Bazı arkadaşlarımız CHP il başkanının nasıl olması gerektiğini açıklıyorlar sosyal medyada. Düşüncelere saygılıyız tabii ki. Ben de nasıl olacağı konusundaki görüşümü söyleyeyim. Öncelikle Genel Merkez'le uyumlu olacak. Ancak bu yetmez. Aynı zamanda yerel yönetimlerde kimsenin koltuğunu rahatsız etmeyecek. Adayları il delegeleri değil onları belirleyen arkadaşlar seçecek. İki aday çıkacaksa biri Büyükşehir Belediyesi'ne diğeri de Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda gözü ve hesabı olanlara yakın olacak. Bu kehanet mi? Hayır. Hep beraber göreceğiz."
Dava reddedildi
Perşembe günkü yazımda Güzelbahçe Kent Konseyi kongresinin mahkemelik olduğunu yazmıştım. Davayı görüşen 2.Bölge İdare Mahkemesi yapılan ilk duruşmada, genel kurulun yönetmeliğe uygun yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiş. Bu bilgiyi de sizlerle paylaşmak istedim.
Adrese teslim hikaye: Kör kalpli
Amâ'nın biri kapkaranlık bir gecede elinde fener ve omzunda testi ile yürüyordu. Boşboğazın biri yanına yaklaştı ve, "Ey şaşkın adam! Senin için gece ile gündüzün farkı yoktur. Senin gözünde karanlıkla aydınlık birdir. Öyleyse fenerin sana ne faydası olacak ki?" dedi.
Bu söz üzerine anlamlı bir şekilde tebessüm eden âmâ adam şöyle dedi: "Bu feneri kendim için değil, senin gibi kör kalpli sersemler için aldım ki, bana çarpıp da testimi kırmasınlar."