Çakar transferi manidar
9 Eylül Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Buca Belediye Başkan aday adayı Yrd. Doç.Dr.Oktay Gökdemir zehir zemberek sözler söyleyerek bir süre önce partisinden istifa ettiğini açıklamıştı. Oktay hocam her ne kadar istifa etse de CHP'deki gelişmeleri yakından takip ediyor.
Oktay Gökdemir sosyal paylaşım sitesindeki kendi sayfasında bir zamanların hızlı Ak Partili ve Aziz Kocaoğlu muhalifi olan Kenan Çakar'ın CHP'ye geçmesini eleştiriyor.
Bakın Oktay Hoca neler yazmış; "...sen git bir ruh doktoruna. Tedaviye ihtiyacın var çünkü... İzin al, rapor al belediyeye bile uğrama" cevap olarak "konuşma terbiyesiz, edepsiz" sözleri...
Bu diyaloglar, CHP'ye transfer olan Kenan Çakar ile İBB Başkanı Aziz Kocaoğlu arasında geçiyor...
Daha buna benzer bir sürü diyalog. Ve o Kenan Çakar, Aziz Kocaoğlu'nun önerisiyle CHP'ye katılıyor...
Kim kime çakmış artık ben bilmiyorum ama Çakar'ın eşi benim bildiğim kadarıyla İZSU'da ben belediyede olduğum dönemlerde etkisiz bir görevdeydi...
Şimdi Bayan Çakar'a İZSU daire başkanlığı görevi ihdas edilmiş."
Parayı veren düdüğü mü çalıyor?
CHP'li arkadaştan bir mail aldım. Kafasındaki deli soruları benimle paylaşmış. Ben de sizlerle paylaşmak istedim.
1.CHP'de siyaseti sadece babaları olanlar mı yapabilecek? CHP İzmir'de babasından dolayı koltuk işgal eden benim bildiğim dokuz siyasi var.
2.Yerel yönetimlerin CHP Genel Merkezi ile bağlantıları ne kadar? Hangi proje ve çalışmalarını Genel Merkez ile birlikte yürütüyor?
3.Metropol Belediye Başkan ve yöneticileri www.chp.org.tr'ye girip yerel yönetimler linkini tıklıyorlar mı?
4.CHP'nin ilçe başkanları profilleri demografik yapısı, eğitim seviyesi üniversite kenti olan İzmir'i kucaklıyor mu?
5.Yapılan ilçe ve il kongrelerindeki delege seçimlerinde ve milletvekili aday adaylarında, hep parası olanları görüyoruz. Parası olmayanlar CHP'de siyaset yapamayacak mı?
6.Bir CHP'li olarak yiğidin hakkının yiğide verilmediğini görüyorum. CHP'nin gelişimine büyük katkılar sunan, önemli eğitimler veren Abdullah Aydemir'e hiçbir görev verilmemesi CHP acısından büyük vefasızlıktır. Bana mail gönderen CHP'li kardeşim şunu unutma "Pek Yaş Olma Sıkılırsın Pek De Kuru Olma Kırılırsın.
" Yani demem o ki;
Uysallık, kişinin her durumu olduğu gibi kabul etmesi, hakkını aramaktan bile çekinmesidir. Böyle bir davranış biçimi kişiye zarar verir, insanlığının gerektirdiği davranışları göstermekten alıkoyar. Öyle olunca da haklarının başkaları tarafından gasp edilmesine yol açar. Dik başlılık ise hiçbir şeyi kabul etmemek, haklı bile olsa her davranışa ve isteğe başkaldırmak şeklindeki davranış biçiminin adıdır. Öyle kişiler de toplumda pek tutulmazlar, dikbaşlılıkları çoğu kez başlarına kötü durumlar getirir. İdeal olan davranış biçimi yerine göre uysal, yerine göre dikbaşlı olmaktır.
Gönülsüz gönül
Abdülhak Hamid'in evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamid'e döner ve: -Efendim, gönül kocamaz! der. Hamid cevap verir: -Kocamaz ama kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.
CHP'li arkadaştan bir mail aldım. Kafasındaki deli soruları benimle paylaşmış. Ben de sizlerle paylaşmak istedim.
1.CHP'de siyaseti sadece babaları olanlar mı yapabilecek? CHP İzmir'de babasından dolayı koltuk işgal eden benim bildiğim dokuz siyasi var.
2.Yerel yönetimlerin CHP Genel Merkezi ile bağlantıları ne kadar? Hangi proje ve çalışmalarını Genel Merkez ile birlikte yürütüyor?
3.Metropol Belediye Başkan ve yöneticileri www.chp.org.tr'ye girip yerel yönetimler linkini tıklıyorlar mı?
4.CHP'nin ilçe başkanları profilleri demografik yapısı, eğitim seviyesi üniversite kenti olan İzmir'i kucaklıyor mu?
5.Yapılan ilçe ve il kongrelerindeki delege seçimlerinde ve milletvekili aday adaylarında, hep parası olanları görüyoruz. Parası olmayanlar CHP'de siyaset yapamayacak mı?
6.Bir CHP'li olarak yiğidin hakkının yiğide verilmediğini görüyorum. CHP'nin gelişimine büyük katkılar sunan, önemli eğitimler veren Abdullah Aydemir'e hiçbir görev verilmemesi CHP acısından büyük vefasızlıktır. Bana mail gönderen CHP'li kardeşim şunu unutma "Pek Yaş Olma Sıkılırsın Pek De Kuru Olma Kırılırsın.
" Yani demem o ki;
Uysallık, kişinin her durumu olduğu gibi kabul etmesi, hakkını aramaktan bile çekinmesidir. Böyle bir davranış biçimi kişiye zarar verir, insanlığının gerektirdiği davranışları göstermekten alıkoyar. Öyle olunca da haklarının başkaları tarafından gasp edilmesine yol açar. Dik başlılık ise hiçbir şeyi kabul etmemek, haklı bile olsa her davranışa ve isteğe başkaldırmak şeklindeki davranış biçiminin adıdır. Öyle kişiler de toplumda pek tutulmazlar, dikbaşlılıkları çoğu kez başlarına kötü durumlar getirir. İdeal olan davranış biçimi yerine göre uysal, yerine göre dikbaşlı olmaktır.
Gönülsüz gönül
Abdülhak Hamid'in evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamid'e döner ve: -Efendim, gönül kocamaz! der. Hamid cevap verir: -Kocamaz ama kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.