Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı tek adamlıkla suçlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni kanunları çok tartışılacağa benziyor. 19.
Olağanüstü Kurultay ile tüzüğünde önemli değişiklikler yapan CHP'de TV ve Radyo programına katılan vekiller tek bir ağızdan konuşacak.
Yani CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan icazet almadan ne ekrana çıkabilecek, ne de konuşabilecek. Yani Kılıçdaroğlu tek adamlığını dolaylı yoldan ilan etti.
Kılıçdaroğlu, partiden izinsiz televizyon ekranına çıkan milletvekillerini ve partilileri, "Ben milletvekili seçildim, istediğim kanala çıkarım, istediğim gibi konuşurum diyenler, izin almadan çıkıyorsa bu partide yeri yoktur. Eski hastalıkları hala bir şekilde gündeme getirenleri de uzaklaştıracağım.
Söylediği sözün ne anlama geldiğini bilen örgüt ve parti militanı üyeler istiyorum" sözleriyle uyarmıştı.
Ekrana çıkmak isteyen CHP'liler neler yapmalı?
Güncel konu başlıklarıyla ilgili bilgi notları hazırlanacak ve partililerden katılacakları program ve yayınlarda bunlara uymaları istenecek. Yayınlara çıkan partililer, Grup Başkanvekilleri ve ilgili MYK üyesine "programın içeriği ve kimlerle çıktığı" konusunda bilgi verilecek.
Kılıçdaroğlu bu kurallara uymayanları partiden atacağının da sinyallerini verdi.
Pardon birisi CHP'de fikir ve konuşma özgürlüğünden mi bahsetmişti?
NAZİLLİ GÖKLERDE
Nazili Belediye Başkanı Haluk Alıcık'ın bir hayali daha gerçek oldu. 2009 yılında seçilmesi halinde vaatleri arasında yer alan Nazilli'yi marka kent yapma projesini adım adım gerçekleştiren Başkan Alıcık, geçtiğimiz 21 Mart'ta gerçekleştirilen 8.
Nazilli Uluslararası Nevruz Şenlikleri'nde yaptığı açıklama ile mutluluğunu dile getirdi. Alıcık, "Nazilli'yi marka şehir yapma sözlerimizi tek tek yerine getiriyoruz. Nazilli ismi artık Türk Hava Yollarımıza ait bir uçağımızla göklerde de yer alacak" dedi.
ÖRNEK İNSAN
Sizlere bugün örnek bir insandan bahsedeceğim. Sosyal Hizmetler'de yetişip büyüyen ve şu anda Sosyal Hizmetler Salihli İlçe Müdürü olarak görev yapan Alim Yavuz bir kitap kaleme almış. Yavuz, Önceleri adı yetiştirme yurtlarının yoklama defterindeydi. Sonra o yoklamaları alan sosyal hizmet uzmanı oldu. Ardından da o yoklamaları denetleyen müdürlük görevine ulaşmış bir isim.
Yavuz, değişen zamana ve konumuna rağmen, değişmeyen tek varlığıyla kalbiyle oturup her şeyi yeni baştan yazdı. Hayata bir adım geriden başlamasına rağmen kendi motivasyonunu içgüdüsel olarak daha çocukken buldu. Yaşam standardının kötü olması, aile sıcaklığından uzak olması onu hayata sırtını dönmüş öfkeli bir çocuğa dönüştürebilecekken affetmenin iyileştirici tarafını keşfederek yarınları düşledi ve bugünün başarı hikayesinin kahramanı oldu.
Küskün düşen yorulan devam edemeyeceğini düşünenlere iyiliği affetmeyi ve "KALK" demeyi bilen bir küçük dev yürekli adamın hikayesi "SAKIN ACINDA KAYBOLMA"
Kitap 3. baskısını yaptı. TİMAŞ yayınlarından çıkan kitabının ilk imza gününü kendisi de aralarında bulunduğu Sardes Kültür sanat merkezinde yapan Alim Yavuz imza gününde satılan kitaplarının gelirini şehit ailelerine bağışladı.