Altılı Masa'nın bugüne kadar HDP ile kaçak göçek yürüttüğü ittifak resmen seçim sürecine girilmesiyle farklı bir boyut kazandı. Hatta bundan sonra kartların daha açık oynanacağına dair işaretleri görmeye başladık bile. İYİ Parti'nin masa kuruldu kurulalı HDP ile açıktan işbirliğine yanaşmaması yüzünden gizlenen görüşmeler artık gün yüzüne çıkmış durumda. Zaten HDP'liler de topun kendi ayaklarına geldiğinin gayet farkındalar. Aşılan onca krizin ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığının açıklanması HDP kanadını da son derece memnun etmiş görünüyor. Parti kurmaylarından ve cezaevindeki Selahattin Demirtaş'tan CHP liderine gelen tebrik mesajları boşuna değil. Hatta Pervin Buldan'ın, "Kılıçdaroğlu'nu adaylığından dolayı kutlamak istiyorum. Hayırlı olsun. Önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanı adayı çıkarma politikamızı gelişmelere göre bir kez daha değerlendireceğimizi tüm kamuoyuna belirtmek isterim" açıklaması da kesinlikle tesadüf değil. Hatta benzer bir açıklama partinin Eş Genel Başkanlarından Mithat Sancar tarafından da yapıldı.
HDP'NİN ELİ GÜÇLENDİ
Kapatma davası süren HDP'nin Hazine yardımı aldığı hesaplara konulan blokenin Anayasa Mahkemesi'nce tam da seçim öncesi kaldırılması nedeniyle de nispeten eli güçlendi parti kurmaylarının. Aday da Kılıçdaroğlu olduğuna göre yeniden masa etrafında buluşan Millet İttifakı liderlerine açıktan destek vermelerinin önünde hiçbir engel kalmadı. Kılıçdaroğlu'nun yanındaki iki belediye başkanından biri zaten HDP'nin de koşulsuz desteklediği Ekrem İmamoğlu. Bu noktada İYİ Parti lideri Meral Akşener kendi isteğinin gerçekleştirdiğini sanarken aslında bir arada bulunmaktan çekindiği HDP'lilerin de isteğini yerine getirdi. HDP, Kılıçdaroğlu'nun yanına İmamoğlu desteğini de aldı.
Akşener de mızıkçılık hakkını erkenden harcadığına göre değmeyin HDP'nin keyfine.
Hem masada değiller, hem de tüm beklentileri adım adım gerçekleştiriliyor.
Yakında Kılıçdaroğlu, HDP ile daha yakın temaslar kurmaya başlayacak. Akşener ve ekibi ise bir daha masayı dağıtma lüksleri kalmadığı için mecburen sessiz kalacak.
Ortak cumhurbaşkanı adayları bile olsa 'bizi bağlamaz' demekten başka çareleri kalmadı çünkü.
İYİ PARTİ'YE HÜSRAN
Terörist yuvası Kandil'deki PKK elebaşlarından, 15 Temmuz sonrası dünyanın her köşesine çil yavrusu gibi dağılan firari FETÖ'cülere kadar geniş bir oy potansiyeli olan Kılıçdaroğlu ne derse o bundan böyle.
Kapı arkasından dolanmaya, ıssız yollara sapmaya gerek yok. Nasılsa ittifakın diğer partileri Kemal Bey'den yana tavır alacak.
İYİ Parti lideri, masayı dağıtma hamlesinde yağmur gibi yağan istifalar üzerine yaşadığı şoku bile atlatamadı daha. Kriz çıkarmanın ağır faturasını bir kez gördü.
Saadet Partisi Genel Merkezi önünde CHP liderinin yanında o memnuniyetsiz surat ifadesiyle durduğu gibi atılan tüm adımlara da ancak yüzünü buruşturabilir seçime kadar.
Yani Kemal Bey'in dediği gibi 'ülkücü damarı' tutamaz bundan sonra.