Günlük hayatta bazı kişiler için sıkça kullanılan bir tabirdir 'içten pazarlıklı'.
Kendi geleceği, kendi iyiliği, kendi çıkarları için elinden geleni ardına koymayan ancak bunu son derece sinsice yapan insanlar için kullanılır genellikle.
Ama ben şimdi bu tabirin siyasetteki versiyonlarından bahsetmek istiyorum.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tam da bu tabirin siyasetteki karşılığı olabilecek bir isim. Hiç bitmiyen entrikaları, arkadan dolanmaları, kapalı kapılar ardında gizli görüşmeler yapması gibi birçok örnek gösterilebilir İmamoğlu hakkında.
TABLOYU YANLIŞ OKUDU
İmamoğlu, cesaret edemediği daha doğrusu sonucu kendinden yana umutsuz gördüğü için CHP'nin son kurultayında Genel Başkanlığa aday olmadı. Çünkü tüm parametreler Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden genel başkan seçileceğini söylüyordu.
E İmamoğlu da kazanamayacağı bir seçime girmek yerine yeni bir kaybeden ya da kaybedecek bir şeyi olmayan bir aday buldu. Ancak işler pek de onun umduğu gibi gitmedi.
Özgür Özel, delegelere yapılan tüm baskılara rağmen kurultayda CHP'nin yeni Genel Başkanı seçildi. İmamoğlu da mecbur, ikinci adam görüntüsüne de eşbaşkanlığa da razı oldu.
YİNE ARKADAN DOLANIYOR
Şimdi CHP'nin görünürdeki lideri Özgür Özel ama İmamoğlu da tabiki boş durmuyor. Çünkü arkadan dolanmak onun en yaptığı işlerden biri.
Partinin yerel seçimde aday göstereceği isimleri belirlemek hatta dayatmaktan tutun da eski partililerle gizli pazarlıklara oturmaya varana kadar her yerde İmamoğlu'nun etkisi ve izi var. Özel görüntüde bir çatlak oluşturmamak için kameralar karşısında gereken itibarı göstermek zorunda kalsa da yerel seçimlere kadar ikisi arasında daha çok gerilim yaşanacağı şimdiden aşikar...
HER YERDE PARMAĞI VAR
Ayrıca partisindeki dizayn çalışmaları da İmamoğlu gibi bir siyasi figür için asla yeterli değil. İYİ Parti'deki karışıklıkların birçoğunda da onun parmağı var. Bundan sonra da olmaya devam edecek. Kendisi bu yöndeki sorulara sadece üzüldüğünü söylemekle yetiniyor ama İYİ Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi grubunda grup başkanı İbrahim Özkan'ın görevden alınıp Meclis üyelerince yeniden seçilmesi ondan başka birinin işi olamaz. Bu restleşme, önceki gün Özkan ve 5 arkadaşının partiden istifa etmesi ile sonuçlanmış gibi görünse de tehlike hala aynı yerde duruyor. Zaten Özkan'ın istifa açıklamasında, parti yönetimini eleştirirken seçtiği kelimeler bile yaklaşan tehlikenin habercisi gibi. Konuşmasında İmamoğlu güzellemesi yapan Özkan'ın, "1 yıl öncesine kadar Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiğimiz kişiler için bugün 'belediyeleri yönetemezler' demek, ilkeli siyasete yakışmamakta, millete güven vermemektedir" sözleri, İYİ Parti lideri Meral Akşener'e tokat gibi. Yani bu durumda yerel seçim sürecinde İstanbul'da muhalefet partileri için İmamoğlu hem zoraki ittifak zemini hem de büyük bir tehlike olmaya devam edecek. Siyasette içten pazarlık dönemi tam da İmamoğlu'nda vücut bulmuş durumda.