• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
TL değerlenmeye devam eder mi?

CAHİT SÖNMEZ

TL değerlenmeye devam eder mi?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03 Ağustos 2010
Uluslararası sermaye akımlarının Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere akmaya devam etmesi, ulusal paraların doğal olarak değerlenmesine neden oluyor. ABD Merkez Bankası FED'in "Ne pahasına olursa olsun krizden tamamıyla kurtulmak için gerekeni yapacağız, hatta faizleri daha da düşürebiliriz" mesajları sermaye akımlarını rahatlattı ve risk iştahlarını kabarttı. Bu durumda, Türkiye de, diğer gelişmekte olan ülkeler gibi yabancı sermaye pastasından payına düşeni fazlasıyla alıyor.
Sıfıra yakın maliyetle fon yaratan yabancı sermaye, sadece bir hafta gibi kısa sürede yüzde 10'un üzerinde getiri sağlayan Türk hisse senetlerine ve tahvillerine deyim yerinde ise hücum ediyor. Piyasaları coşturan yabancı sermaye, bir taraftan menkul kıymetler üzerinde olumlu etki yaparken, diğer taraftan TL'nin aşırı değerlenmesinde önemli rol üstleniyor. İhracatçıları aşırı rahatsız eden bu durum nasıl çözümlenir?

BASKILAR ARTIYOR

İhracatçılar, artık Merkez Bankası'nın kur rejiminin arkasına sığınarak daha fazla kayıtsız kalmaması gerektiğini savunuyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Merkez Bankası'nın döviz alım ihalelerini günlük 50 milyon dolar ve 50 milyon euroya çıkarmasının TL'deki değerlenmeyi durdurabileceğini söyledi. Doğru... Merkez Bankası'nın döviz alımını 30 milyondan 40 milyona çıkarması TL'nin önlenemez yükselişine kayda değer bir etki yapmayabilir.
Merkez Bankası kur gelişmeleri karşısında ihalelerini opsiyonlu alımlar da dahil 20 milyon yükseltti. Böylece, gelecek bir yıl içinde toplam 14.5 milyar dolar alım yapmayı planlıyor Merkez. Birkaç gün içinde yapılan bu hamlelere piyasaların tepkisi beklendiği gibi olmadı. Doların TL karşısındaki değer kaybı devam etti. Ben yazımı kaleme alırken dolar TL kuru 1.4935 seviyesinde idi. Teknik analizler doların 1.47'lere kadar inebileceğini işaret ediyor. Ancak derin işlem hacmi olursa...
Tabi, doların değer kaybı sadece TL karşısında olmuyor. Dolar hem euro hem de yen karşısında da değer yitiriyor. Çünkü, ABD ekonomisi toparlanma sürecinde beklenen ivmeyi kazanamıyor. FED Başkanı Bernanke, bu hafta başında yaptığı konuşmasında "Sağlıklı bir ekonomiye kavuşmamız için önümüzde daha uzun yol var" itirafında bulundu. Aynı zamanda, bankacılık sektörünün sıkıntılarının da devam ettiğini vurguladı. ABD bankalarının büyük miktarda sorunlu kredilerle boğuştuğunu da ekledi.
Dolar/euro kuru 1.31'in, sterlin kuru ise 1.58'in üzerine çıktı. Euro Bölgesi'nin beklenenden hızlı toparlanması, İngiltere'nin uyguladığı ciddi kemer sıkma politikaları etkili oluyor doların değer kaybetmesinde. Benzer süreç sürerse, dolar/euro kuru 1.33, sterlin kuru 1.62'lere kadar yükselebilir.

İKİ AKSİYON
Biz TL dolar kuruna geri dönelim...
Merkez Bankası başta ihracatçılar olmak üzere birçok kesimce sıkıştırılıyor. Buna siyasiler de dahil. TL'nin değer kazanmasına izin vermemesi isteniyor Merkez Bankası'ndan. Oysa, hiç kimse Merkez Bankası'nın kur istikrarını sağlamak gibi ikincil bir görevi dışında kurlarda fazla yasal sorumluluğunun olmadığını dikkate almıyor.
Dalgalı kur rejimi çerçevesinde Merkez Bankası'nın alacağı iki aksiyon vardı ki bunları da yaptı. Hem alım ihalelerini yükseltti, yetersiz olsa da, hem de döviz hesaplarında munzam karşılıkları yukarı çekti. Kısacası, uzun menzilli atamasa da iki mermisini de kullandı. Sonuçta, TL'nin değerlenmesinin önüne kısmen geçebilecek. En önemlisi döviz rezervlerini yükseltecek. Dolaylı müdahaleyi burada keserse, TL'nin dolar karşısında gideceği yer 1.47-1.45'ler seviyesi. Ancak, Merkez baskılara dayanamaz alım ihalelerini artırır ve munzam karşılıları yüzde 11'e çekerse TL 1.50'lerde kalır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.