Bu köşeden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve parti yöneticileri ile ilgili yaptığım eleştiriler konusunda bazı CHP'li okuyucularımdan sitemler alıyorum. Ben de onlara işimin gazetecilik olduğunu ve eleştirilerimden dolayı bana değil eleştirilecek icraatlarda bulunan Kılıçdaroğlu ve parti yetkililerine sitemde bulunmaları gerektiğini söylüyorum.
Kılıçdaroğlu ve adeta PKK'nın siyasi uzantısı HDP'liymiş gibi konuşan CHP yöneticileri, öyle şeyler yapıyor, öyle sözler söylüyorlar ki, eleştirmemek mümkün değil.
Size basit bir örnek...
ÇELİŞKİLER YUMAĞI
Bana sitemde bulunan okuyucularım Kılıçdaroğlu'nun önceki gün Meclis'teki parti grup toplantısındaki yaptığı konuşmaya bir baksınlar.
Tam bir çelişkiler yumağı...
Kılıçdaroğlu, sırf muhalefet olsun diye ağzına geleni söylüyor. Aynı konuşmasında iktidarı eleştirmek için "Mehmetçik kanıyla oy devşirmeye çalışmak büyük bir ahlaksızlıktır" diyor ardından da bombayı patlatıyor. Suriye topraklarındaki Süleyman Şah Türbesi için "CHP iktidarda olsaydı, gerekirse 10 bin şehit verirdik, bayrağımız orada dalgalanırdı" deyiveriyor.
Şimdi, ben siyasi olayları yorumlayan bir gazeteci olarak, "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" diye sormayacak mıyım? "Böyle bir şey olabilir mi?" şeklindeki o meşhur sorusunu Kılıçdaroğlu'nun kendisine yöneltmeyecek miyim?
Sen hem iktidarı şehitler üzerinden kendince eleştirmeye çalışacaksın hem de "Biz gerekirse 10 bin şehit verirdik" diye ahkam keseceksin... Biz de bunu eleştirmeyecek miyiz? Tabi ki eleştireceğiz...
Bir başka örnek...
9 AYDA NE DEĞİŞTİ?
Kılıçdaroğlu, daha 9 ay önce Türkiye'nin Suriye'deki Fırat Kalkanı Harekatı sürerken, "Türk askeri El-Bab'ta savaşıyor, Suriyeliler Türkiye'de volta atıyor" demişti. Aynı Kılıçdaroğlu şimdi Afrin operasyonunda Özgür Suriye Ordusu askerlerinin ön safta mücadele etmesine laf söylüyor. Burada amaç Türkiye'nin meşru müdafaa hakkı çerçevesinde yaptığı harekata gölge düşürmeye çalışmak değil mi?
Şimdi, ben Türkiye'nin adeta yeni bir İstiklal Savaşı verdiği bu süreçte yapılan böylesine kritik bir harekatı böyle gölgelemeye çalışan Kılıçdaroğlu'nu eleştirmeyecek miyim? Tabi ki eleştireceğim...
CHP'nin bir çok yöneticisi vatandaşa, 15 Temmuz kahramanlarına küfür edecek ve "it" diyecek, bir CHP Genel Başkan Yardımcısı Meclis çatısı altında basın toplantısı yapıp ağzından "O.. çocukları" gibi ifadeler çıkacak ve ben buna laf söylemeyecek miyim? Tabi ki, söyleyeceğim...
Yine bir CHP Genel Başkan Yardımcısı çıkacak ve bugün Türkiye'nin Afrin'de çatıştığı PYD için "Terör örgütü değil siyasi partidir" diyecek ve ben "Bu nasıl söz?" diye sormayacak mıyım?
Tabi ki, soracağım...
O yüzden Sayın CHP'li okuyucularımdan ricam, eleştiri ve sitemlerini bana değil böyle politika ve söylemlerle partiye zarar veren ve CHP'nin oyunu yüzde 25'ten yukarı çıkaramayan yöneticilerine yöneltmeleridir. Ben, bu kritik süreçte böylesine bir çizgide politika yapan ve sırf muhalefet olsun diye Türkiye'nin milli çıkarlarına zarar verebilecek şekilde ağzına geleni söyleyen CHP lideri ve yöneticilerini eleştirmeye devam edeceğim.