Türkiye'nin güneyinde ABD'nin desteğiyle oluşturulmak istenen PKK koridoruna karşı Afrin'e yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'nda 13. gün geride kaldı. Asker adım adım Afrin merkeze doğru ilerliyor. Türk halkının büyük destek verdiği operasyonla ilgili birçok merkezden kara propagandalar yürütülüyor.
Son dönemde Suriye konusunda yakın işbirliği yaptığımız Rusya bile harekatta sivil ölümlerinin yaşandığını iddia ediyor. Diğer yandan, içimizdeki terör sempatizanlarının yürüttüğü kara propagandalardan biri de, Türk ordusu ve ÖSO'nun harekatta çok hızlı ilerleyemediği ve sahada sıkıştığı yönünde.
BİRKAÇ GÜNLÜK İŞ
Bu iki kara propaganda da koca birer yalan. Türkiye, Afrin'de bu tür harekatların belki de dünyada sivillere yönelik en özenli olanlarından birini gerçekleştiriyor. Türk Ordusu'nun istese birkaç gün içinde taş taş üstünde bırakmayıp Afrin'i teslim alacak güçte olduğuna dikkat çeken askeri kaynaklar, ancak başlıca amacın sivillere zarar vermemek olduğu için harekatın aşama aşama devam ettirildiğini dile getiriyor.
Operasyon takviminde bir sapma yok, hatta takvimin de önünde gidiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın harekatla ilgili üzerinde en fazla durduğu konuların başında sivillere zarar verilmemesi geliyor. Erdoğan, bütün planlama ve operasyonun buna göre yapılmasını istiyor. Hedef tek bir sivile bile zarar verilmemesi. Afrin'de terör örgütü sivil halkı kalkan olarak kullandığı için TSK oraya girdiğinde, havadan bombardıman olmayacağı belirtiliyor.
Türk Ordusu'nun tarihteki savaşlarına da bakıldığında her zaman sivil halkın yaşam hakkına saygının ön planda olduğu görülür. Ordumuz, bugün de sırf siviller konusundaki hassasiyeti nedeniyle operasyonu en özenli biçimde yapıyor. Sinsi propagandaya aldanıp kimsenin aklında soru işareti oluşmasın.
CHP BU OLAYIN ÜZERİNE YATAMAZ
Ankara'da geçtiğimiz günlerde bir vatandaş maddi sıkıntılar yaşadığını belirterek kendini Meclis'in önünde yakmak istemişti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da çıkmış ve bu vatandaşa "beyin yakan" bir tavsiyede bulunarak "Git kendini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde yak" diyerek siyaset tarihine geçen bir gaf yapmıştı. Ancak, dün "Sen misin bunu söyleyen" dedirtecek bir olay yaşandı.
CHP'de yıllardır İzmir Karabağlar'daki Uzundere Rekreasyon Alanı'ndaki sanatsal yapıları inşa eden ve kendisinden 1.5 milyon lira rüşvet alındığı için battığını iddia eden heykeltıraş Ragıp Çiçen, dün Kılıçdaroğlu'na tepki göstermek için CHP Genel Merkezi önünde kendini yakmak istedi. Çiçen, bu iddiasını yıllardır dile getiriyor. Ancak, Kılıçdaroğlu bu iddiaları görmezden geliyor ve üzerine yatıyor.
CHP'den sadece rüşvet almakla suçlanan dönemin Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm konuşuyor ve "Böyle bir rüşvetin kesinlikle söz konusu olmadığını" dile getiriyor. Hükümeti zor durumda bırakacağını düşündüğü her konuyla ilgili Meclis'te araştırma komisyonu kurulmasını isteyen CHP, asıl araştırma komisyonunu bu iddialar için kurmalı. Kamuoyu CHP'den bu olayla ilgili tatmin edici bir açıklama bekliyor.
Zaten inandırıcılığı çok büyük bir erozyona uğrayan CHP, bu iddiaları açıklığa kavuşturmadığı müddetçe inandırıcılığını daha da kaybeder. Hükümetle ilgili her fırsatta yaptığı yolsuzluk edebiyatına da kargalar bile güler.