CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu!
Size İzmir'den bir vatandaş olarak yazıyorum...
Burada sizin partinizin bir Büyükşehir Belediye Başkanı var. Adı Tunç Soyer...
Ne yaptınız siz O'na böyle? Sizden ilgi görebilmek için yırtınıp duruyor. Siz yeniden adaylığı için yüz vermedikçe de ne yapacağını şaşırıyor.
Dikkatinizi çekmek için sürekli ağlıyor...
En ufak bir şey buldu mu bir gözünü size çevirip başlıyor ağlamaya...
Ancak ağlama nedenleri de hep eften püften şeyler çıkıyor. Ancak o durmuyor...
"Mağdurum ben, mağdurum, mağdurum" deyip sizden şefkat bekliyor.
YALAN ÜSTÜNE YALAN
Önce 9 Eylül 2022'de İzmir'in 100. kuruluş yıldönümü kutlamalarında yaptığı ve Osmanlı Devleti'ni kötülediği konuşması nedeniyle hakkında soruşturma açıldığını iddia etti.
"İdam sehpasına da çıkarsalar aynı şeyleri söylerim" diye sahte kahramanlıklara soyundu. Ancak ortaya çıktı ki, hakkında bu konuyla ilgili bir soruşturma falan yok. Sadece o konuşmasıyla ilgili şikayetler üzerine yapılan bir araştırma var...
Hepi topu bu...
Bu iş elinde patlayınca bu defa Seferihisar Belediye Başkanıyken tarihi kilise çanını gözüne girmek istediği Yunan Kosolosu'na hediye ettiği iddialarıyla ilgili hakkında soruşturma açıldığını söyleyip başladı ağlamaya.
Ancak o da yalan çıktı.
İZMİR'İ BIRAKIP GİTTİ
Derken İzmir'de yağmur ve deniz kabarması oldu, kendisi seyahat bağımlısı olduğu için İzmirlileri o halde yüzüstü bırakıp Polonya'ya gitti. Biz de Yeni Asır olarak "İzmir battı, Soyer kaçtı" diye manşet atıp kendisini deşifre ettik.
Hemen yine başladı size bakarak ağlamaya... O yılmazmış, o şöyleymiş, o böyleymiş, ömürünü bu memlekete hizmete vakfetmiş ancak biz ise rezilmişiz, alçakmışız... Afet zamanı Polonya'ya giden kendisi, kötü olan biz!
KARI KOCA TİCARETİ
O bitti... Şimdi de günler öncesinde yayınlanan Sayıştay raporu ile eşi Neptün Soyer'in başkanı olduğu İzmir Köy-Koop ile ticaretine önemli ölçüde dur denildiği için "Engelleniyorum.
Bu kararı tanımayacağım" yaygarası koparmaya başladı. Ancak o iddiaları da asılsız çıktı. Sayıştay'ın Soyer'in eşinin yönettiği birlik ve kendi ailesine yakın bazı kooperatiflerle ihalesiz bir şekilde kafasına göre işlenmiş, paketlenmiş ticari ürün alımını durdurduğu anlaşıldı.
Sayın Özel ve İmamoğlu...
Demem o ki... Sizin bu belediye başkanınızın psikolojisi çok kötü durumda...
Göreceksiniz bugün veya yarın size mağdur olduğunu düşündürtmek için yeni numaralar tezgahlayacaktır...
Lütfen artık Tunç Başkanımızı, daha fazla kıvrandırtmayın.
Siz, kendisini aday yapmayacağınızı her türlü belli ediyorsunuz ama O bir türlü anlamıyor. Bir umut saldırıyor.
Ne yapacaksanız yapın da kendisini böyle heder etmesin... Yoksa, sizin dikkatinizi çekebilmek ve adaylığı koparabilmek için yırtınırken kendisine bir şey yapmasından korkuyoruz.
Sözlerimize son verirken gereğini yapacağınıza inanmak istediğimizi vurguluyoruz...
Selamlar...
Buca'nın nüfusunu bilmeyen İzmir vekili!
CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, yolda yürürken sokak röportajı için kendisine mikrofon uzatılmış. O da Tunç Soyer'i övmüş de övmüş. Kendisini vekil yaptırmasının diyetini ödemiş.
Zaten O'ndan başka bir şey beklenmez de İzmir'le ilgili cehaleti dikkatimizi çekti.
Soyer'in 529 milyon lira daha yüksek teklif veren firmaya verdiği Buca Metrosu ihalesini övmeye çalışırken İzmir'in bu en büyük ilçesinin nüfusunu bilmediğini ortaya koymuş. Neymiş, 4.5 milyonluk İzmir'in bir ilçesi olan Buca'da 1 milyon kişi yaşıyormuş. Yuh yani...
Tabii ki, Buca'nın 510 bin kişilik nüfusunu tam olarak bilmesini bekleyemeyiz ancak bir vekil olarak İzmir'in hiçbir ilçesinin nüfusunun 1 milyonun yanından geçmediğini bilmesini ve ilçe nüfuslarını yuvarlak rakamlarla da olsa bilmesini bekleriz. İzmir'i kimler temsil ediyor... Yazık!
Başkan adayına bak sen!
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı olarak görev yapan Ulaş Aydın, bir devlet memuru değil adeta CHP'nin siyasi militanı gibi davranıyordu.
Bir devlet memuruna yakışmayacak siyasi içerikte paylaşımlar yapıyordu.
Biz kendisinin bu kifayetsiz muhteris tavırlarını 1 Ağustos 2022'de manşet yaptık. Ulaş Efendi, şimdi Bayraklı Belediye Başkan aday adayı olmak için görevinden istifa etmiş...
Biz buradan şunu söylüyoruz:
Bu kişi eğer aday yapılmaz veya yapılır da seçilemez ise, siyasete alet
ettiği devlet memurluğuna
dönemesin. Gitsin CHP'de siyasetine devam etsin...
Kum torbası belediyeciliği
İzmir'i her yağmurda sel alıyor. Arada deniz kabardı mı su, tüm Alsancak'ı kalsıyor. Buna yıllardır çözüm üretemeyen Büyükşehir ve Konak Belediyeleri ise, adeta aklımızla dalga geçiyor. Konak Belediyesi şimdi sanki çok büyük bir hizmet yapıyormuş gibi Alsancak esnafına kum torbası desteği vermeye başlamış. Bunu da maharetmiş gibi çarşaf çarşaf basın bültenleriyle duyurmuş. Bir de "CHP tipi belediyecilik" diye eleştiriler gelince kızıyorlar...