Türkiye ekonomisinin fiyat istikrarı ve mali disiplin hedefleri doğrultusunda attığı adımlar devam ederken, kamu alacaklarının tahsilatına ilişkin oranlar yeniden belirlendi. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ve Tahsilat Genel Tebliği ile yapılan düzenleme, vergi borcu ve SGK prim yükümlülüklerini yerine getiren milyonlarca mükellefin ödeme planlarını yakından ilgilendiriyor. Bu yeni çerçeve, kamu alacaklarının tahsilatında daha dengeli bir maliyet yapısı sunarken, mükelleflerin ödeme süreçlerine de avantaj sağlıyor.
ESNEKLİK SAĞLANIYOR
Kamu alacaklarının süresinde ödenmemesi halinde uygulanan gecikme zammı oranı aylık yüzde 4,5'ten yüzde 3,7'ye indirildi. Vergi borcu, SGK borcu, MTV, trafik cezaları ve diğer kamu alacaklarında yaşanan gecikmeler artık bu yeni oranla hesaplanacak. Örneğin, 100 bin liralık bir borç için eski oranla aylık 4.500 lira gecikme zammı uygulanırken, yeni düzenleme ile bu tutar 3.700 liraya düşüyor. Bu değişiklik, ödeme gecikmesi yaşayan mükelleflerin karşılaştığı mali yükün daha makul seviyelerde oluşmasına katkı sağlıyor.Düzenlemenin bir diğer ayağı ise taksitlendirmede kullanılan yıllık tecil faizi oranının yüzde 48'den yüzde 39'a düşürülmesi oldu. Bu adım, borçlarını taksitle ödemek isteyen mükellefler için ödeme kolaylığı sunuyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirmede, mevcut tecil sistemi ile yeni bir yapılandırma ihtiyacının ortadan kalktığı ve mükelleflerin borçlarını planlı şekilde kapatabilmeleri için gerekli esnekliğin sağlandığı ifade edildi.
AVANTAJLI SÜREÇ
Yeni oranlar; işverenler, esnaf ve KOBİ'ler, serbest meslek erbabı, çiftçiler, ticaret yapan bireyler, şirketler, sanayi işletmeleri ve çeşitli kamu borcu bulunan tüm mükellefleri kapsayan geniş bir kesime uygulanacak. Vergi, SGK primi, MTV, emlak vergisi, idari para cezaları gibi farklı yükümlülükleri bulunan herkes yeni oranlardan yararlanabilecek. İşverenler açısından SGK primleri, muhtasar, KDV ve çeşitli vergi kalemlerinde oluşabilecek gecikmeler artık daha düşük bir maliyetle karşılaşacak. KOBİ'ler ve esnaf için ise ödeme planlarını dönemsel olarak düzenleme fırsatı doğuyor. Bireysel mükelleflerde ise emlak vergisi, motorlu taşıtlar vergisi ve trafik cezaları gibi kamu borçlarında yeni gecikme zammı oranı geçerli olacak. Tecil faizi indirimi sayesinde borcunu taksite bağlayan herkes daha avantajlı bir ödeme sürecine erişebilecek.
GÜÇLÜ BİR BEKLENTİ
Öte yandan esnaf, KOBİ'ler ve işletmeler açısından bakıldığında, yıl boyunca en çok öne çıkan bazı beklentiler var. Nakit ihtiyacının karşılanmasına yönelik desteklerin güçlendirilmesi, pazar yeri ve müşteri bulmada inovatif ve eşleştirme yöntemlerinin geliştirilmesi, bankacılık işlemlerinde uygun koşulların sunulması ve dijital dönüşümüne yönelik teşviklerin artırılması yönünde beklentiler var. Üretim ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren birçok işletme, yüksek maliyetler, tahsilat gecikmeleri ve rekabet baskısı nedeniyle sürdürülebilir büyüme için ilave politika adımlarına ihtiyaç duyuyor. Gecikme zammı ve tecil faizine yönelik düzenleme bu çerçevede olumlu bir adım olarak öne çıkarken, yıl sonunda işletmelerin finansal yükünü hafifletecek, yatırım ortamını destekleyecek ve iç pazardaki hareketliliği güçlendirecek ek düzenlemelerin gündeme gelmesi yönünde güçlü bir beklenti bulunuyor. İş dünyası, 2026'ya daha sağlam bir hazırlıkla ve umutla başlamak istiyor.
