• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Duyguların ekonomisi çağında e-ticaretin ve e-ihracatın yükselişi

GONCA ELİBOL

Duyguların ekonomisi çağında e-ticaretin ve e-ihracatın yükselişi

gonca.elibol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09 Kasım 2025

Son yıllarda dijital dönüşümde yaşanan devrimler ile birlikte küresel ticaret sistemlerindeki sınır ötesi alışverişlerin artışı, e-ticareti dünyanın her yerinde bir zorunluluk haline getirdi. Üretimden pazarlamaya, lojistikten müşteri deneyimine kadar tıplı etle tırnak gibi dijitalleşiyor. Bu dönüşümün merkezinde elbette insan, yani duygular, algılar ve beklentiler ve kolaylaştıcı hizmet yer alıyor. Veriler, 2030'a kadar küresel e-ticaretin büyüklüğünün yaklaşık 80 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Öngörüler böyle olunca, bu alana daha çok odaklanmamız ve eğilmemiz gerekiyor.

DÖNÜŞÜMÜN YOL HARİTASI
Bu potansiyel alana yol göstermek amacıyla 6-8 Kasım 2025 tarihlerinde Ankara TOBB İkiz Kulelerde, T.C. Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, TOBB ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri ihracat iş birliğiyle düzenlenen Ankara E-İhracat Zirvesi 2025 düzenlendi. Zirve dopdolu içerikleriyle büyük dönüşümün yol haritasını çizdi. Zirvede kamu temsilcileri, sektör liderleri ve dijital girişimciler, pazaryerlerinin dönüşümü, e-ihracat politikaları, yapay zekâ destekli pazarlama stratejileri, sürdürülebilir lojistik uygulamaları ve sosyal ticaretin yükselişi gibi konularda deneyimlerini paylaştı. Üç gün süren etkinlik boyunca veri odaklı satış modelleri, ChatGPT ile SEO içerik üretimi gibi uygulamalı atölyeler ilgi gördü. Zirve kapsamında Ticaret Bakanı Ömer Bolat da dikkat çekici bir müjde verdi: Türkiye'yi dijital ihracatta bir üst lige taşımak için 2026'da e- destek paketimizi genişlettiğini duyurdu.
Dünya e- ticaret veri ve uygulamlarına bakıldığında Çin yine bu alanda da e-ticaret hacmiyle dünyada öne çıkıyor. Yaklaşık 370 milyar dolarlık sınır ötesi e-ticaret hacmiyle bu dijital devrimin merkezinde yer alan Çin, küresel ticarette büyük bir paya sahip. Bunun yaklaşık yüzde 80'i e-ihracat yani Çin hem üretim hem dijital ihracatın lider ülkesi konumunda.

DİJİTAL ATILIMDA İVME
Birkaç hafta önce Çin 2026-2030 dönemine ilişkin ulusal kalkınma stratejisini olan 15. Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Beş Yıllık Planın yayınladı. Planın özünde insan odaklı büyüme, teknolojik yenilik, toplam faktör verimliliği ve yeşil dönüşüm gibi temalara dikkat çekiyor. Vizyonist bir plan ve iddialı. Büyümenin merkezine insan zekâsını ve dijital kapasiteyi yerleştiriyor. Ülkemize baktığımızda son yıllarda Türkiye'nin dijital atılımı ivme kazandı. TÜBİSAD (Bilişim Sanayicileri Derneği) verilerine göre, Türkiye'de e-ticaret hacmi 2018'de yaklaşık yaklaşık 10 milyar dolar, ECDB (E-Commerce Database) verileri ise Türkiye'nin 2024 itibarıyla e-ticaret gelirinin 27 milyar dolar civarına ulaştığını gösteriyor.Ticaret Bakanlığı hedeflerine göre 2025 yılı e-ihracat hedefi 8 milyar dolar olarak belirledi. Bu büyümede üç stratejik avantaj öne çıkıyor: Türkiye'nin coğrafi konumu ve üretim gücü, genç ve dijital yetkin nüfus yapısı ile kamu-özel sektör iş birliğiyle geliştirilen güçlü dijital altyapılar. Ancak davranışsal ekonomi açısından bakıldığında insanı anlamak, davranışlarını okumak ve algı yaratmak öne çıkıyor. gücyle belirleniyor. Z kuşağının beklentileri burada yeni bir ekonomi dili oluşturuyor. Bu kuşak hız, şeffaflık, anlam ve çevre duyarlılığı arıyor. Aslında Davranışsal iktisat bize gösteriyor ki, tüketici rasyonel kararla değil, duygusal bağ kurduğu markaya yöneliyor. Bu nedenle e-ticarette "duyguların ekonomisi" dönemi diye ifade edebiliriz. Büyük kitle barındıran Z kuşağı ve yeni alfa kuşağı sadece tüketici olarak değerlendirilmemeli, aksine yorumlayan, paylaşan ve yönlendiren bir topluluk olarak ifade edilmeli. Onlar markaların "ne sattığını" değil, "neyi temsil ettiğini" ve güveni sorguluyor. Dolayısıyla e-ticarette başarı, ürünün kalitesi kadar markanın verdiği his, yarattığı güven ve aktardığı değer ile yönetebilmekte gizli. Küresel ticaretin rotası "insan odaklı dijital dönüşüme" evriliyor. E-ihracat bir ticaret modeli olmanın ötesinde, gerçekten kalkınma vizyonu haline gelmiş durumda ve giderek güçleniyor. Türkiye, doğru stratejilerle dünyada dijital ekonominin merkezinde yer alabilir. İnsan kaynağını teknolojiyle buluşturan, veriye dayalı karar mekanizmalarını güçlendiren bir yaklaşım, ülkemizi küresel e-ticaretin üretim üssü haline getirebilir. Asıl mesele, teknolojiyi bir araç değil, kalkınmanın aklı olarak konumlandırmaktadır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.