Tribün atmosferi, istatistikler, puan hesabı ve Okan Buruk'un derbi aktörlüğü ile G.Saray'ın derbide bir adım önde olduğunu söylemek sanırım ütopik bir fikir değil. Fakat derdim bir kehanet yazısı yazmak da değil. "Şu şöyle yapar, bu böyle yapar, gol şu dakikada olur, hatta şu skorla biter" diyebilmek yaşasaydı Nostradamus'un işiydi zaten.
Çünkü bu topraklarda o kadar çok derbi gördük ki "Artık şaşırmayız" dediğimiz yığınla şeye şaşırdık. Bu futbol bilgisi dışında biraz da konsantrasyon meselesi. Futbolu zaten olmaz denilenlerin oluşu nedeniyle sevmiyor muyuz? Misal maç öncesi "Bu maçta çok gol olur" diye düşünürken 0-0 biten berbat 90 dakikalar yaşamadık mı? Çok uzağa gitmeyelim. İlk yarıdaki derbi tam da böylesiydi.
Sonucu herhangi bir kıpırtı yaratmayan sıradanlığın rol çaldığı bir karşılaşmaydı.
HERKESIN GÖZÜ RAMS PARK'TA OLACAK
Gelelim bugüne. Neresinden bakarsınız bakın çok ama çok mühim bir derbi bu. Hata kaldırmayan, 1.5 saat içine sıkışmış bir heyecan kasırgası. Bu yüzden sadece Galatasaray ve F.Bahçeli taraftarların da değil herkesin gözü bugün RAMS Park'ta olacak. Hatta ve hatta yurt dışından bile büyük bir ilgi ile takip edileceği kesin. Çünkü iki takımın hedefleri itibariyle en sevdiğiniz yönetmenin yeni çıkacak macera filminden bile garantili bir heyecan barındırıyor içinde. Bu kez şurası bir gerçek ki 0-0'ın bile yüklü bir anlamı olacak. Belki de son düdüğün ardından 1 hafta daha hatta daha fazla konuşacağız bu önemli mücadeleyi. Öyle ki alınacak sonuç iki kulübün yakın zamandaki genel kuruluna dahi tesir edebilir. Olmaz demeyin olur bu. İyi olan kazanır mı bilinmez. Ancak kazananın iyi olacağı kesin.
