Uzun mücadelelerin ardından Altılı Masa'nın Cumhurbaşkanı adayı olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresi Kemal Bey'den çok daha erken iktidar sarhoşluğuna kapılmış durumda. Son yaşanan birkaç gelişme ile bunu örnekleyebiliriz. Mesela Kılıçdaroğlu'nun Seferihisar Belediye Başkanlığı'ndan bu yana arkasında durduğu ve bir sürü metropol ilçenin ona göre çok daha başarılı olarak değerlendirilebilecek belediye başkanları yerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı yaptığı Tunç Soyer'den başlayabiliriz.
Soyer, belediyenin düzenlediği ve 6'lı Masa'nın Akşener firesiyle katıldığı iktisat kongresinin önceki günkü oturumlarında yaptığı konuşmaya, "Müstakbel Cumhurbaşkanım" sözleriyle başlamış. Belli ki CHP lideri ve muhalefetin ülkenin yeni iktidarı olacağına inancı tam. Mitinglerde meydandaki katılımcıları gaza getirmek için kullanılan hitap tarzlarına benziyor değil mi? Ama bu konuda Soyer'i suçlayamayız. Aynı hava sadece onda değil CHP'nin tüm kurmaylarında hakim çünkü.
ERDOĞAN KARŞITLIĞI
CHP'li birçok ismin sosyal medya paylaşımlarında bolca tehditvari açıklama görebilirsiniz bugünlerde... "Biz iktidara gelince intikam alacağız" diyorlar, "hepsi yargılanacak" diyorlar, "hesap soracağız" diyorlar, "bunlar son günleriniz" diyorlar.
Örneklerini çoğaltmak mümkün. Hani o ölesiye eleştirdikleri siyaset tarzını, sadece ve sadece iktidara gelme ihtimalleri üzerinden yapıyorlar. İhtimalin gerçeğe dönüşmesi halinde olacakları siz düşünün artık. Seçim sonrasına ilişkin en belirgin vaatleri bu ve benzeri çirkin tehditler.
Aynen bugüne kadar Altılı Masa'yı tek bir arada tutma nedenlerinin "Erdoğan karşıtlığı" olması gibi. Hepsinin anlaştığı tek ortak nokta bu çünkü. Erdoğan ve AK Parti iktidarı bitsin. Peki sonra? Sonra ne olacak? Sonrası Allah kerim. Koltukları, bakanlıkları, milletvekilliklerini bir kapalım. Gerisini o zaman düşünürüz.
Kervan yolda düzülür misali... Yolun, yol haritasının, ortak paydanın, hedeflerin, ideallerin falan hiçbirinin pek bir önemi yok. Destek toplama turları sırasında dağıtılan mavi boncukların zamanı geldiğinde bir bedeli olacağı fikri falan kimsenin aklının ucuna bile gelmiyor.
İNTİKAM LİSTESİ KABARIK
Hal böyle iken, iktidar olduktan sonra yapılacaklar listesinin ilk ve tek maddesi de doğal olarak kendinden öncekinden, öncekilerden intikam almak oluyor. İşte tam da bu nedenle Türkiye'de muhalefetin en temel sorununun bu erken sarhoşluk hali olduğunu düşünüyorum. Bakın plansızlık, projesizlik, yol haritası yokluğu falan değil, bir sonraki adıma ilişkin tek şey rövanş alma hesabı olduğu sürece iktidar değişse ne olur ki! Tek ortak nokta Erdoğan karşıtlığı, tek hesabı ise intikam olan bir siyasi anlayış ülkeyi nereye götürebilir? Türk siyasetinin en önemli sorununun 'muhalefet' olduğu gerçeği ile bir kez daha yüzleşmek zorundayız.