Büyükşehir Belediyesi'nce kurulan İzmir Şehir Tiyatroları'nın oyuncu seçme sınavıyla ilgili tartışmalar giderek çirkinleşiyor. Üstelik çirkinleştirenlerin başında da maalesef Şehir Tiyatroları'nın Genel Sanat Yönetmenliği'ne getirilen Yücel Erten geliyor. 76 yaşında olan ve devlet memuru olma özelliklerine sahip olmamasına ve üstelik seçici kurulda yer almasına rağmen Başkan Tunç Soyer tarafından ani bir kararla bu göreve atanan Yücel Erten, maalesef olayı başka yerlere götürmeye başladı. Sanat yönetmenliğinden aldığı maaşla yetinmeyen ve kendisine ekstradan bir maaş da belediyenin İZBETON şirketinden bağlatan Erten, soru soran ve eleştiride bulunan bir vatandaşa gösterdiği tepkiyle maalesef maskesini de düşürmüş oldu.
AÇIKÇA HAKARET ETTİ
Erten'in tartışmalarla ilgili kendisinin sosyal medyada yaptığı paylaşımının altına yorum yazan Cem Aksakal isimli kişi, "Sayın Yücel Erten, Büyükşehir Belediyesi'nde görevli olup, sınava başvuran, sınav sırasında da sınav işleyişinde görevi bulunan kişiler bulunmakta mıdır? Bu kişiler aşama ya da aşamalardan geçmiş midir? Eğer böyle ise bu kişilerden sınavdan belli bir süre önce belediye ve 'jüri üyelerine yardım işlerinden' el çekmeleri veyahut istifa etmeleri istenmiş midir?" dedi. Erten'in ise, bu sorulara cevabı, "Cem Aksakal bir şikayetin varsa, somut bilgi ile ilgili makamlara başvuracaksın. Küstahlığın lüzumu yok. Kendini müfettiş mi sandın akçakal?" şeklinde oldu.
ÇİRKİN BİR GÖNDERME
Bu çok talihsiz ve çirkin bir ifade... Erten, bu sözlerle hem Cem Aksakal isimli kişiye soy isminden dolayı hakaret etmiş oldu hem de çok çirkin bir siyasi gönderme yaptı. Üstelik Erten, "Sayın Yücel erten bu cevabı size yakıştıramadım? Soyadımla dalga geçemezsiniz" diyen Aksakal'a "Hadi yoluna zıpır!" cevabı vererek imza attığı çirkinliği bir adım öteye taşıdı. Açıkçası, bu söylemi tiyatroda bir duayen kabul edilen Erten'e hiç yakışmadı ve "İzmir gibi medeni bir kentin tiyatrosunun başına böyle bir isim hem de tartışmalı bir şekilde nasıl getirilir?" dedirtti.
BRAVO TACETTİN BAYIR
Sürekli bir karalama, yalan ve dezenformasyon kampanyası yürütülen ülkemizde, inandığı doğruları söyleyecek insanlara ihtiyacımız var. Bunlardan biri dün İzmir'de ortaya çıktı. Biliyorsunuz CHP, gerek rüzgar enerji santralleri (RES) gerekse de jeotermal enerji santrallerine (JES) karşı bir karalama içinde. CHP'nin kurduğu CHP Jeotermal Enerji Araştırma Komisyonu, Aydın, Manisa, Muğla, Denizli ve İzmir'de saha incelemeleri yaparak bir rapor hazırladı. Geçtiğimiz ay tamamlananı 88 sayfalık raporda, JES'ler bol bol kötülendi. Raporda, "Temiz enerji olarak lanse edilen JES'lerin çevreye zarar veren bir enerji türüne dönüştüğü gözlemlenmektedir" ifadeleri kullanıldı.
"HİÇBİR SORUN GÖRMEDİM"
İşte bu raporu yalanlayan ise, CHP'nin içinden İzmir Milletvekili Tacettin Bayır oldu. Aralarında CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır'ın da bulunduğu TBMM Sanayi, Ticaret ve Enerji Komisyonu üyeleri, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve JED Başkanı Ali Kındap, yemekte bir araya geldi. Bayır "Ben CHP'li bir Milletvekili olarak gittiğim yerlerde jeotermal kuyulardan kaynaklı bir sorun görmedim. Tam tersine, enerjide dışa bağımlılığın önünü kesebileceğimiz yatırımlar olduğunu gördüm" diyerek CHP'de adeta ezber bozdu. Bayır'a bu cesareti gösterdiği için 'bravo' diyoruz.