İzmir trafiği giderek içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Kent merkezi başta olmak üzere birçok noktada trafik sıkışıyor. Yaz aylarını geçirdiğimiz şu günlerde yaşanan bu sorunun, "okullar açıldığında" daha da büyüyeceği muhakkak. Geçtiğimiz perşembe günü İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'le yaptığımız röportajda kendisine bununla ilgili soru da sordum. Cevabı netti...
Geçtiğimiz yıl okullar başlayınca trafikte sıkıntı yaşanmasın diye kademeli mesai uygulamasına geçtiklerini kaydeden Vali Köşger, "Bakın, Konak'a her gün 24 bin memur giriyor. Trafik sıkışıyor.
Geçtiğimiz yıl memurların mesaisini bir anda yüklenmesinler diye ikiye bölmüştük. Bize düşen böyle bir uygulama olabilir. Mesainin nasıl uygulanacağı valilerin yetkisinde.
Onu değerlendiririz, gerekirse böyle bir önlem alırız" diye konuştu. Köşger, sorunun kalıcı çözümü için ise, "İzmir'in ulaşım master planının yenilenmesi lazım" ifadesini kullandı.
TİYATRO SEÇME SONUÇLARI NEDEN AÇIKLANMIYOR?
Büyükşehir Belediyesi'nin kurduğu İzmir Şehir Tiyatroları'na alınacak 36 oyuncu için geçtiğimiz günlerde seçme sınavları yapıldı. Girenlerin sınavın bilimsel olmadığı ve keyfe keder bir şekilde yapıldığı yönünde yaptığı eleştiriler gündem oldu. Jüri koltuğunda oturan İstanbul Devlet Tiyatrosu eski Müdürü Şakir Gürzumar'ın dizi oyuncusu oğlu Deniz Gürzümar'ın da girdiği sınavla ilgili şaibe iddiaları bitmek bilmedi.
CHP İL YÖNETİMİ İLE TEMAS
Bu arada mağdur olduklarını söyleyen oyuncular, CHP İzmir İl Yönetimi ile de temas kurdu. Aldığım bilgilere göre İl Başkan Yardımcısı Yasin Ergül, görüştüğü tiyatro oyuncularından kendilerine bir dosya sunmasını istemiş. Bu arada Büyükşehir Belediyesi'nin sınavların üzerinden 6-7 gün geçmesine rağmen sonuçları resmi olarak açıklamaması kuşkuları daha da artırdı. İzmir'in yıllardır beklediği Şehir Tiyatroları'nın kuruluş sürecinin ilk adımında atılan yanlış adımlar can sıktı. Umarız belediye yönetimi, bundan sonra böyle hatalar yapmaz ve Şehir Tiyatroları sakat doğmaz...
TUNÇ SOYER NE YAPMAK İSTİYOR?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, hiç 'mağdur' edebiyatı yapmasın... Çünkü, bu kadar tepki ve eleştiri almasının başlıca nedeni bizzat kendisi... Konuşuyor, ediyor, sonra da "Bana saldırıyorlar" diyerek mağduru oynuyor. Sen, "Kıbrıs'ı Kıbrıslılar'a bırakalım" gibi Türkiye'nin adadaki varlığını sorgulayan demeçler verirsen, Kadifekale'ye bugünkü haberimizde de ortaya koyduğumuz gibi ısrarla Yunanca "Pagos" der ve dedirtirsen, PKK'nın uzantısı bir partiden gelen listelere göre belediyede istihdam sağlarsan ve 'eyalet', 'İzmir parası' ile 'İzmir bayrağı' kelimelerini aynı açıklamada bir arada geçirip tehlikeli sularda yüzersen eleştirilirsin... Pagos ismini şimdi Meclis gündemine bile soktun.
Ayrıca eskiden danışmanın olan çok yakın bir çalışma arkadaşının doktora tezinde "Şehir Devletleri" konusunu işlemeyi planladığı haberleri de cabası...
Tüm bunları birleştirince "Tunç Soyer ne yapmak istiyor?" diye sormaktan doğal başka bir şey yok.