Yaşlanmadan yaşamak

Yogi Kazım ismini duymuşsunuzdur. Adından da anlaşıldığı gibi bir yoga uzmanı. İnsan vücudunun sınırsız imkanları olduğunu söylüyor ve bu imkanları irade ve beyin gücü ile birleştirirsek, ortaya çıkacak gücü hayal bile edemeyeceğinizi söylüyor. Yıllardır kendi geliştirdiği Yoka sistemi ile insanlara bedenlerini nasıl kullanmaları gerektiğini öğretiyor, genç kalmanın ve sağlıklı yaşamanın püf noktalarını öğretiyor. Ve de şifa dağıtıyor. İlginç bir yaşam hikayesi var. Ve de gizemli. Kadınca'da birlikte çalıştığım arkadaşım gazeteci - yazar Fügen Yıldırım'ın uzun zamandır onun hayatını anlatan bir kitap üzerinde çalıştığını biliyordum. Yaklaşık yedi yıl. Çünkü sadece onun hayatını değil, hayatlarını değiştirdiği insanları da bulup konuştu ve felsefesini anlattı. Ve "Yogi Kazım/Yaşlanmadan Yaşamak" adlı kitabı geçtiğimiz günlerde kitapçılarda yerini aldı.

TRAFİK KAZASI İLE DEĞİŞEN YAŞAM

Yogi Kazım'ın ilginç yaşam hikayesini şöyle anlatıyor Fügen: 1920 yılında Adana'da doğdu. 4 yaşında Kuran-ı Kerim'i okumaya başladı ve ailesi onu medreseye gönderdi. 20 yıl dünya zevk ve nimetlerinden uzak yaşadı. Bu süre içerisinde irade ve nefis eğitimi yaparak vücudunu kontrolü altına alabilmeyi öğrendi (Bu becerisi sayesinde, kalbini yavaşlatabiliyor, kan dolaşımını yavaşlatıp hızlandırabiliyor, ciğer, mide, barsak ve solunum sistemlerini yönetebiliyor. Su altında 5 dakika nefessiz kalabiliyor. Sahip olduğu enerjiyi başkalarına aktararak, onların enerjisini harekete geçirebiliyor). 1961 yılında İzmir'de geçirdiği trafik kazası sonucu beli kırıldı ve felç oldu. Doktorlar vücudunun belden aşağısının fonksiyonunu yitirdiğini, bundan sonraki hayatını böyle sürdüreceğini, tıbben yapılabilecek hiçbir şey olmadığını söyledi. 8. kademeye yükselmiş bir yogi olarak hiç yılgınlığa düşmeden, kendi geliştirdiği farklı tedavi yöntemlerini bedeninde uygulamaya başladı. Yeniden ayağa kalkmak konusunda çok kararlı, çok sabırlı ve çok inançlıydı. Bir yıl süren çabaları sonuç verdi ve Yogi Kazım tekrar yürümeye başladı. Tabii bu hiç kolay olmadı. Uzun süre acı çekti, aç kaldığı günler oldu ama sonunda başardı. Bu süreci bir dönüm noktası, manevi bir sınav olarak kabul etti.

YOGİ KAZIM TEDAVİ USULÜ

Sakat kalmanın acısını yaşamış bir yogi olarak insanlığa faydalı olmak istiyordu. Milli Eğitim Bakanlığı'nın onayı ile yaklaşık 10 yıl süren bir proje başlattı. Türkiye'nin her kentinde ilk ve orta öğrenim okullarında insan iradesinin gücünü, insanın beynini eğiterek bedenine nasıl hakim olabildiğini anlatan konferanslar verdi ve bunu kendi bedeninde gösterdi. Kendisine uyguladığı yöntemleri başkalarına da uygulayarak felçlilere, tıbbın çare bulamadığı parkinson, spondolit, skolyoz, kifoz gibi pek çok hastalığa çare oldu. Bu durum bazı çevreleri rahatsız etti, hakkında şikayetler oldu. 1968 yılında hasta yakınları "Ya derdimize çare, ya Yogi'ye müsaade" diyerek otobüslerle Ankara'ya gittiler. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve Başbakan Süleyman Demirel'le görüştüler ve Yogi Kazım'ın tedavi usulü için izin çıktı. Yaşamının yaklaşık 30 yılını yurtdışında geçiren Yogi Kazım Gürbüz'ün başarıları tüm dünyaya yayıldı. Devlet başkanları, ünlü işadamaları, sanatçılar, yabancı diplomatlar genç, sağlıklı ve uzun bir yaşam için Yogi Kazım'ın peşine düştüler. Devamı kitapta. Bugün 95 yaşında olan ve pek çok profesyonel sporcudan daha iyi bir kondisyona sahip Yogi Kazım, Yoka'nın çocuklara erken yaşlardan itibaren öğretilmesi gerektiğini ama geç yaşlarda başlansa bile Yoka yapmanın yararını vurguladığını da hatırlatayım.