Dün Bolu'da inanın muhteşem bir maç seyrettik. Herhalde son yıllarda böylesine kıran kırana bir maç izlememiştik. Muhteşem gol, penaltılar, kaçırılan penaltılar, penaltıları kurtaran kaleciler daha ne söyleyeyim. Böyle maç unutulmaz. Maçın geneline baktığımızda ilk yarıda belli bir düzeyde oynandı. Ama ikinci 45'te iki takımda inanılmaz mücadele etti. İki kaleci de kalesinde devleşti. Ama Altınordu kalecisi Ali Emre'ye ayrı bir parantez açmalı.
BERABERLİĞE SEVİNDİM
Gerçekten bir kaleci bir puanı nasıl alır bunu Bolu önünde gösterdi. Hele o son dakikadaki penaltıyı muhteşem bir refleks ile kurtarmasıyla ileride nasıl iyi bir kaleci olacağını gösterdi. Ufuk Kahraman, öncelikle sistemi bozmadan çok koşan , çok mücadele eden bir takım yaratmış. Eğer orta sahada bu takımı yönlendirecek bir sekiz numara yani orkestra şefi bulursa Altınordu hücumda da üretkenlik kazanır. Hem Gençlerbirliği deplasmanında hem de Bolu önünde Altınordu takımının ne kadar çok koştuğunu gördük. Zaten koşarakta takımın eksikliğini kapatıyorlar. Ahmet İlhan, ilk penaltı atışında kendinden emindi, ama ikinci de tedirgindi. Kim ne derse desin bu maçın zevkini keyfini ne futbolular, ne kaleciler, ne teknik adamlar ne de taraftarlar unutmayacaklar. Beni en sevindiren nokta bu kadar güzel bir maçın berabere bitmesi oldu. Çünkü yenilen takıma yazık olacaktı. Bir sözümde Ahmet Dereli'ye. Sen iyi bir golcüsün ama hala beklenen Ahmet olmadın. Bu sene bu takımın sana ihtiyaca var. Hadi tekrardan o güzel gollerini izlet bizlere...