İZMİR'İN iki köklü kulübü gönül isterdi ki, böylesine kötü günlerde karşılaşmasın. Keşke daha üst seviyeler için, hatta Süper Lig'e yakın liderlik için maç oynamış olsalardı. Çünkü gerçekten bu iki kulüp Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Bir tarafta Mümin, bir tarafta Büyük Mustafa Türk futbolunun da nefesi olmuşlardır. Bugünkü karşılaşma prestijden başka bir anlam taşımıyor. Ben yıllardır bu iki takıma karşı, forma giymiş o müthiş taraftarların tribünlerdeki enerjisiyle korkarak oynamışımdır. Bu iki taraftar bugünkü maçta kardeşçe, futbolun güzelliklerini sahada yansıtan takımlarını destekleyecekler. Bu iki güzel kulübün taraftarlarını bir an önce Süper Lig'de görmek hayaliyle başarılar diliyorum. Bu maç ortada görünmesine, beraberlik kokmasına rağmen, iki takımdan biri bugün galip gelecektir. Çünkü artık bir puan ne Altay'ın işine gelir, ne Altınordu'nun. Gününde bir Ahmet İlhan olursa, Altay'da da Marko Paşa golcülüğünü gösterirse hem skoru belirler, hem de bol gollü derbi izleriz.
BODRUMSPOR deplasmanda Pendik karşısında ilk 15 dakikada oyuna hakim bir futbol oynadı. Bu dakikalar içerisinde de 1-2 net pozisyon buldu. Tabii ki forvetler bunu hovardaca harcayınca, kontra ataktan da bir gol yiyince oyundan düştü. Aslında Bodrumspor dün üç gol yedi ama 'Yediğinden fazlasını da kaçırdı' diyebiliriz. Gerçekten de Pendikspor kalecisi Burak inanılmaz kurtarışlar yaparak adeta takımına galibiyeti getirdi. Bodrumspor'da bilhassa Kenan Özer ve Samet'in orta sahada iyi top kullanamaması hücumda etkinliğin kaybedilmesine neden oldu. Böyle olunca da gol yollarında fazla oyuncuyla çoğalamayınca da Bodrumspor, ilk yarıdaki bireysel hatalarla maçı kaybetmiş oldu. İkinci yarı derli toplu oynayan Bodrum'da futbolcular buldukları pozisyonları kalesinde devleşen Burak'a teslim edince mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Bodrumspor bu maçı unutup hemen önümüzdeki haftaları düşünmelidir...