En kötüden başlayarak sıralarsak, Yunanistan, İspanya, İtalya, Portekiz ve İrlanda biraz sakinleşti ama onu da ekleyelim, ekonomilerindeki sorunlar temcit pilavı gibi yeniden ısıtıldı ve küresel piyasaların önüne kondu. Böylece, Avrupa Merkez Bankası ve FED'in parasal genişlemeler ile verecekleri likidite tüm sorunları çözecek, dertler bitecek algısı da geçerliliğini yitirmeye başladı.
Önümüze gelen çok iyi bildiğimiz gündemi kısaca hatırlayalım, ardından piyasalara yansımasını değerlendiririz
Yunanistan ile başlayalım. Yunanistan, Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası ve İMF (troyka) üçlüsü ile anlaşma yapmıştı 130 milyar euro civarında finansal yardım almak için. Tabii, yüklü ev ödevlerini yapmak kaydıyla. Zamana bağlanan ve dilimler halinde verilecek kredi 31 milyar euroluk dilim öncesinde kısmen tıkandı. Ana nedeni, Yunanistan'ın aldığı önlemlerin dozajı ve görülen etkisinden pek tatmin olmuyor üçlü. Üstelik yeni önlemlerle kemeri biraz daha sıkılaştırmasını istiyor. 2013 ve bir sonraki yılın mali disiplinini sağlayacak önlemlerin bugünden somutlaştırılması da talep ediliyor.
NEGATİF BÜYÜME
Yunanistan, diğer sorunlu ülkeler de dahil, tam bir menteşede sıkışmış gibiler. Çünkü, ücretlerin yükseltilmemesi, toplu iş sözleşmelerinin dondurulması, kamu personel sayısının düşürülmesi ve kamu harcamaların azaltılması gibi mali disiplini sağlayıcı tedbirler ekonominin ivme kazanmasını engelliyor. Büyüyemeyen ekonomi ise gelir ve istihdam üretemiyor, sonuçta vergi gelirleri katkısı ve iç talep oldukça sınırlı etki yapabiliyor. İşte böylesine ilginç bir çıkmazdalar. Yunanistan ikinci çeyrekte bırakın büyümeyi, yüzde 6.3 küçüldü. Böyle giderse yılı yüzde -6.1 büyüme ile kapatacak. İşsizlik oranı yüzde 24.4 seviyesinde.
Gelelim İspanya'ya... Avrupa Merkez Bankası'nın Eylül toplantısından çıkan karar İspanya ve Avrupalı muhatapları ile psikolojik savaş başlattı. AMB ikincil piyasadan İspanya'nın itfasına 1 ile 3 yıl kalmış tahvillerini alacağım üstelik sınırda koymuyorum deyince İspanya "o zaman benim de Avrupa'ya kurtulmak için resmi başvuru yapmama gerek kalmadı" tavrına büründü. İspanya Başbakanı Rajoy haksız da sayılmaz. Resmi başvuru yaparsa halkın hiçte onaylamayacağı tasarruf önlemlerini almak zorunda kalacak. Böyle bir zorunluluk yokken aldığı tedbir kararları bile kabul görmüyor. İspanya'nın büyüme ve istihdam rakamları da felaket düzeylerde. Zaten işsizlik de yüzde 25.1 ile rekoru kimseye kaptırmıyor. İkinci çeyrek büyüme rakamı yüzde -1, üçüncü çeyrek tahmini ise -1.7.
İtalya her ne kadar sanayi ülkesi olmasına rağmen onlar da aynı kıskaca takılmış durumda. İtalya bu yıl yüzde 2.2 küçülecek, işsizlik oranı ise yüzde 10.7'lerde.
OLASI YANSIMA?
Durum böyle. Kritik sorumuz "piyasalara yansıması ne olur?"
Her zaman toplantılarda olumlu görünen, kağıt üzerinde alınan pozitif önlemlerin birçoğunun altına imza atan Almanya, alışageldiğimiz gibi uygulama aşamasına gelindiğinde ayak sürümeye başlıyor. Son günlerde yandaş da bulmak istiyor üstelik. Hollanda ve Finlandiya'yı ESM'nin (Avrupa İstikrar Mekanizması) kullanım alanı konusunda ikna etmişe benziyor. Yani, ESM kaynakları ile İspanya'nın tahvilleri alınmasın, sadece finansal istikrar için ihtiyacı olan finansal kurumlara kaynak aktarılsın görüşünü yerleştirmeye çalıyor.
Son olarak Avrupa'da pişirilip tüm küresel piyasalara servis edilen temcit pilavının olası etkilerini değerlendirelim.
Basit mantıktan hareket edersek, 2008 krizinden bu yana gerek ABD'nin gerekse Euro Bölgesi'nin bir tür toparlanamadığını rahat bir şekilde görürüz. Dolayısıyla, iki önemli ekonomi kısa süre içinde de ayağa kalkamayacak. Bu durumda, iki üç yıldır gördüğümüz film sürekli dönecek, "eyvah gelişmiş ülkelerde sorun var" denecek piyasalar olumsuz etkilenecek, "ne güzel gelişmekte olan ülkelerde sorun var" denecek piyasalar olumlu etkilenecek. Biraz ilginç cümle oldu ama gerçek böyle. Cümlenin ikinci kısmının anlamı şu; sorun var bu yüzden para politikaları gevşetilecek, enjekte edilen likidite yeni kaynak olarak piyasalara gelecek, sonuçta olumlu etkileyecek. Ne diyeyim. Mantık ve piyasa artık yan yana gelmiyor.
