İzmir Balçova'da 8 Eylül günü polis merkezine düzenlenen silahlı saldırıda 2 polisimiz şehit oldu. Saldırgan 16 yaşında bir lise öğrencisi. 15 sene öncesine kadar, saldırganın evinin bir üst sokağında oturuyordum. Evimizin badanasını çocuğun dedesine yaptırmıştım. Dede çalışkan, az konuşan iyi bir insan. Saldırgan E. B.'nin basında çıkan ifadesi özetle şöyle:
Babası ava meraklı, tüfeği var. E. B. yedi yaşında babasıyla birlikte havalı tüfekle şişeye ateş ederek, silahla tanışır. Poligona gider, silahlara meraklıdır. Patlayıcı yapmayı, internetten öğrenir. Bir ara kalaşnikof almak için araştırma yapar.
Mahallesindeki Kur'an Kursuna birkaç ay gider. Burada Arapça öğrendim diyorsa da bu mümkün değildir, olsa olsa Kur'an'ı yüzünden okumayı öğrenmiştir. 2025 Ramazanında internetten mezhepleri araştırır ve Selefilik'e ilgi duyar. Ayrıca IŞİD'e sempati beslemeye başlar. Türkiye'nin artık cihad kapsamına girdiğine inanır.
E. B.'ye okul sıkıcı gelmeye başlar. Selefi olduktan sonra tağut okulu olarak gördüğü için okula gitmek istemez. Atatürk'ü de sevmez. Çünkü ona göre Atatürk, Allah'ın indirdiği kurallar yerine laiklikle hükmetmiş. Laiklikle yönetmek Allah'a karşı gelmektir. Kendisi devletin, Kuran ve sünnetin dışına çıkılmayarak, Allah'ın indirdiği ayetlerle yönetilmesini ister.
SAKİN ÇOCUK NASIL DEĞİŞTİ?
E. B.'nin ailesi muhafazakar sayılır. Babasının av merakı dolayısıyla tüfek sahibi olması ve oğlunu küçük yaştan itibaren silahla tanıştırmasını bir yana bırakırsak, bu çocuğun radikal fikirlere sahip olması biraz olağan dışı görünüyor. Kendisini tanıyanlar ve çevresi E. B.'nin sakin tarbiatlı, hatta içine kapalı, kendi halinde bir çocuk olduğunu söylüyorlar. Düşündürücü olan şu: Nasıl oldu da bu kadar içine kapalı, durgun tabiatlı bir çocuktan; güzünü kırpmadan masum insanları öldürecek bir canavar ruhu çıktı?
Kendi ifadesine göre her şeyi internetten öğrendiği sonucu çıkıyor. Evet, internette ne ararsan var, en faydalı ve fevkalade zararlı her şeyi internette bulmak mümkün. Onun için anne – babaların yetişme çağındaki çocuklarını takip etmelerinde fayda var. Çocuğu hangi sitelere girip çıkıyor, bunlar arasında E. B. örneğinde olduğu gibi tehlikeli içerikler var mıdır yok mudur, bilmelerinde fayda var. Hemen belirtelim, sözünüm ettiğim kontrol işi çok zor, dikkat ve hassasiyet isteyen bir iştir. Çocuğa baskı hissi vermeden, sevgi ve şefkatle yaklaşarak onu korumaya çalışmak gerekir.
KİM KULLANDI?
E. B.'nin verdiği cevaplar sorgulayanları ve kamuoyunu tatmin etmiş görünmüyor. Sadece internetten edinilecek bilgilerle böyle vahşice bir saldırının ayrıntılı biçimde uygulanması zor görünüyor. Önce Balçova'da bir bara veya İzmir Fuarı'nda bir etkinliğe saldırmayı düşündüğünü söylemiş. Bunlardan vaz geçip durup dururken, çocuğu kendi mahallesindeki bir polis merkezine saldırtmak, bir dış telkinin varlığını düşündürüyor. O polis merkezi ki, mahallede hiç de antipatik olmayan, aksine sevimli bir komşu gibi davranan personele sahiptir. Nitekim olaydan bir hafta sonra bu polis karakolunun önünde, sokağa masa ve sandalyeler konarak, kalabalık bir gruba yemek verildi. Okunan mevlit sonunda şehit polislerimiz için dualar edildi.
