Sadettin Ökten 1942 doğumlu. İmam-Hatip Okullarının açılmasında büyük emeği olan meşhur Celal Hoca'nın (Celaleddin Ökten) oğlu. İTÜ İnşaat Mühendisliği'nen mezun oldu. Akademisyen. Amerika'da, Batı ülkelerinde bulunmuş. Alanını ve Batı düşüncesini biliyor. Baba Karadenizli anne Rumelili. İki bölgenin güzelliklerini şahsında toplamış.
Emekliliğinden sonra, 15 yıldır zevkli sohbetler yapıyor. Erkam Radyo'da, Televizyonlarda, birçok youtube kanalında hemen her gün bir sohbetine rastlamak mümkün. Bunların bir kısmı Turkuvaz yayınlarından kitap olarak çıktı.
Çok iyi bir kültür aktarıcısı. Babası Celal Hoca'dan ve onun çevresinden iyi faydalanmış. Tatlı bir üslubu var, güzel bir İstanbul Türkçesiyle konuşur. Pozitif bilimlere ve Batı düşüncesine aşina olması iyi mukayeseler yapmasını sağlıyor. Hazmedilmiş, yaşanmış, hayata mal edilmiş bir İstanbul irfanına tercüman oluyor.
MANEVİ ZENGİNLİK
Prof. Ökten'in manevi-tasavvufi tarafı zengin ve güçlü. Sahip olduğu irfan ve kültür birikimini, külfetsiz, kolay anlaşılan, mütevazı ve cana yakın bir üslupla, büyük başarıyla aktarıyor. Bu sohbetlerden bir kısmı kitaplaşmış durumda. Hem okuyarak hem dinleyerek onu takip etmek mümkün.
Edep, erkan, irfan yanında Sadettin Hoca'nın branşı gereği, mimari, tarihi yapılar, şehircilik, mekan-insan ilişkisi gibi bilimsel-fikri konularda ilgi çekici görüşleri var. Bunları teorik kuruluktan kurtarıp, ortalama insanın anlayabileceği bir üslupla anlatır. Bu tür sohbetleri bilgilendirici ve yetiştirici vasfa sahip. Onun sağlam inancı, güçlü imanı, tevekkülü, teslimiyeti, tasavvuftan beslenen zengin iç dünyası, huzur dolu gönlü konuşmalarına bir derinlik ve etki gücü katar.
AİLEMDEN SİMALAR
Sadettin Ökten'in kitaplarından biri de Ailemden Simalar adıyla Gülnar Mızrak'ın başarılı editörlüğü ile Tuti Kitap'tan çıkmış. Ökten şöyle tanıtılır: "Yapı mühendisliği alanındaki eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerinin yanı sıra bilim tarihi ve felsefesi, kültür, medeniyet ve sanat alanlarında özel ilgi sahibidir. Bu konudaki çalışmalarını farklı üniversitelerde verdiği Bilim Tarihi, Yapı Teknolojisi Tarihi, Kent Kültürü ve Kent Estetiği dersleri ile değerlendirmiştir." Sadettin Hoca Halen mesleki faaliyetinin yanı sıra kültür ve sanat alanındaki ilgilerini de sürdürmektedir.
Sadettin Hoca bu kitapta babası, annesi, ablaları, dayıları ve başka birkaç kişiyi anlatır. Örnek: Dayılarından biri İzmit'te savcı iken 1955-56 yılları olmalı. Ankara'dan bir haber gelir. "Filan gün vilayetinize devlet büyükleri geliyor." diye. Vali Bey gelenlere bir öğle yemeği verecekmiş. Dayısı il protokolüne dahildir, bu yemeğe katılmak zorundadır. Fakat aylardan ramazan, ne yapmalıyım diye düşünür. Durumu Celal Hoca'ya sorar. Hocanın cevabı: "Heyetin geleceği gün oruca niyet etme, çünkü meşru mazeretin var, o günün orucunu sonra tutarsın." Ökten ilave eder: "Böyle bir ruhsat, ailede uzun müddet konuşuldu. Herkes resmi mecburiyetler ile sahip olduğu inanç arasında ciddi bir gerilim yaşıyordu."
